Obezite Cerrahisi

Obezite tüm dünyada giderek artan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi bir kronik hastalık olarak tanımlamaktadır.

Obezite en sık Meksika, ABD, Yunanistan ve İtalya’da görülmekle birlikte bölgesel olarak Akdeniz Bölgesi’nde daha yüksek oranda görülmektedir. Ülkemizde de obezite %30’lar düzeyine çıkarak son yıllarda önemli bir artış göstermiştir. Pandemi döneminde alınan tedbirler kapsamında olan kapanma dönemlerinde obezitenin arttığına dair veriler mevcuttur.

Bireyin beklenen kilosundan %20 daha fazla kiloya sahip olmak olarak tanımlanan obezitede vücut kitle indeksinin 30’un üzerine çıkması sınır kabul edilmektedir. Obezite başlı başına önemli bir sağlık sorunu olmanın yanı sıra birçok kronik hastalığın da başlatıcısı durumundadır ve daha ağır seyretmesine neden olmaktadır. Bu hastalıkların başında kronik kalp hastalıkları, kalp krizi, Tip 2 diyabet, safra kesesi ve safra yolları hastalıkları, kanser artışı, kısırlık, ani ölümler, uyku apnesi, solunum yolları hastalıkları, kalça ve diz eklemi hastalıkları gelmektedir.

Obeziteye bağlı olarak kalp hastalıkları ve diyabette önemli artışlar olmaktadır. Bu kronik hastalıklar hem yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte hem de tedavi maliyetlerini artırmaktadır.

Düzenli ve sağlıklı bir şekilde kilo verilmesi obezitenin neden olduğu hastalıkların iyileşmesine ve sorunların ortadan kalkmasını sağlamaktadır. Obezite tedavisinde her zaman öncelik egzersiz ve ilaçların ön plana çıktığı medikal yöntemlere verilmelidir. Ancak bu yöntemlerin başarısı sınırlıdır ve hastalar kısa süre içinde verdikleri kiloları geri almaktadırlar.

Obezite Tedavisinde Etkili ve Kalıcı Yöntem: Cerrahi

Obezitede en etkili ve kalıcı kilo verme yönteminin cerrahi olduğu tüm dünyada kabul görmektedir. Obezite tedavisi için 1950’lerden bu yana çok çeşitli cerrahi yöntemler geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Gelişen cerrahi teknolojinin de katkısıyla yeni yeni cerrahi yöntemler tanımlanmakta ve uygulanmaktadır.

Obezite cerrahisi ülkemizde çok sayıda Genel Cerrahi Uzmanı tarafından başarıyla gerçekleştirilmektedir. Ülkemiz bu konuda dünyada önemli bir merkez haline gelmiştir. Ancak bu ameliyatların yaygınlık kazanmasıyla çeşitli olumsuzluklar da yaşanmaya başlamıştır.

Yaşanan bu olumsuzlukların önüne geçmek için sağlık bakanlığı gerekli çalışmaları başlatmış ve bu konuda bazı kararlar almıştır. Bu kararlar çerçevesinde VKİ 40’ın üstünde olan veya VKİ 35’in üstünde olup yandaş hastalığı olan bireylerin ameliyat edilmelerinin uygun olduğu belirtilmiştir. Ayrıca teknik alt yapısı ve deneyimli cerrahların olduğu merkezlerde ameliyatların yapılmasına izin verilmiştir.

Obezite cerrahisi çok dikkat edilmesi gereken ameliyat öncesi ve sonrası süreçleri içerir. Bizatihi obezitenin kendisi ameliyat risklerini artırmaktadır. Bu risklere karmaşık bariatrik cerrahi işlemlerin eklenmesiyle oluşan artmış riskli durum çok dikkatli ve bilinçli bir hasta seçimini, operasyon öncesi hazırlığı ve operasyon sonrası düzenli takibi gerekli kılmaktadır. Hastaların bu konularda yeterli deneyime ve donanıma sahip merkezlerde ameliyat olmaları hem operatif sorunların hem de obeziteye bağlı sağlık sorunlarının azaltılması ve ortadan kaldırılmasında etkili olacaktır.

Her zamanki gibi obezitenin en iyi tedavisi obez olmamaktır. Tüm obezlere ve obezite ilişkili hastalığı olanlara sağlıklı günler dileriz.