Akciğer Kanseri’nde Erken Teşhis Ameliyat Şansını Arttırır

Akciğer kanseri, kanser nedeniyle ölümlerin başlıca nedenidir. Ülkemizin en önemli sağlık problemlerinden birisi haline gelen akciğer kanseri; erkeklerde her yüz bin kişinin 75’inde, kadınlarda her yüz bin kişinin 9’unda görülmektedir.  Tüm kanser ölümlerinin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Sigara, yaklaşık % 85-90 oranı ile akciğer kanserine neden olan en önemli etkendir. Akciğer kanseri oluşma riski sigara bırakıldıktan yaklaşık 15 yıl sonra, sigara içmeyen kişilere yakın bir risk seviyesine inmektedir. Asbest ile temas, radyasyona maruz kalma, kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH), tüberküloz (verem),  ailede kanser öyküsü ve ağır metallere maruziyet kanser oluşma riskini arttıran diğer önemli faktörlerdir.

Belirtiler Birçok Hastalık İle Aynı Olduğu İçin Akciğer Tanısı Gecikebiliyor

Kanserin hangi türü olursa olsun erken tanı ve tedavi çok önemli. Akciğer kanseri belirtilerinin birçoğunun diğer tehlike yaratmayan hastalıklarda da görülüyor olması akciğer kanseri tanısının gecikmesine ve tedavisinin güçleşmesine neden olmaktadır. Peki nedir bu belirtiler?

Sonradan ortaya çıkan inatçı öksürük veya mevcut öksürük karakterinde değişme, kanlı balgam, halsizlik, göğüs-sırt-yan ağrısı, ses kısıklığı, nefes darlığı, anormal zayıflama, lokalize kemik ağrısı, yutma güçlüğü gibi şikayetler akciğer kanserinin en önemli belirtileridir. Örneğin öksürük veya ses kısıklığı şikayetinin enfeksiyon hastalıklarına bağlanması veya göğüs ağrısının kas ağrısı gibi yorumlanması nedeni ile birçok kanser vakası doktora başvurma gereği duymamakta ve tanı alamamaktadır.

Akciğer Kanserinde Ağrı Olur mu?

Akciğer dokusunda ağrı duyusu bulunmamaktadır. Dolayısıyla akciğerde yer alan kanser dokusu, büyüklüğü ne olursa olsun ağrı şikâyeti yaratmamaktadır. Ancak akciğer zarına kadar büyüyen veya kaburgalara temas eden bir kanser dokusu ağrı yaratabilmektedir. Diğer organlara göre akciğerin hacim olarak büyük olması nedeni ile akciğer içinde yer alan kanser dokusu, eğer solunum yollarını daraltmamış veya tam olarak kapatmamış ise belirgin bir nefes darlığı şikayeti oluşturmayabilir. Bu gibi nedenlerle şikayetler önemsenmeyip doktora başvurma süreleri genellikle gecikmektedir.

Risk Taşıyan Kişiler Yılda Bir Kez Kontrolden Geçmeli

Kanser gibi hızlı ilerleyen ve ölümcül hastalıklarda erken teşhis için günler dahi çok önem arz etmektedir. Teşhiste gecikilen her gün hastalığın evresini artırmakta ve tedavi zorluğuna yol açmaktadır. Birinci evrede cerrahi tedavi uygulanan bir hastanın sağ kalımı (yaşam şansı) % 92 iken, ikinci evrede % 60, üçüncü evrede % 36, dördüncü evrede ise % 10 seviyelerine inmektedir. Erken tanının sağ kalım (yaşam şansı) açısından bu denli önemli olduğu bir hastalıkta hiçbir belirti ve şikayet önemsiz kabul edilmemelidir. Bilhassa risk faktörlerini barındıran kişilerin şikâyet olmasa dahi en az yılda bir kez akciğer kanseri açısından kontrol edilmeleri önem arz etmektedir.

Akciğer Kanseri Tedavisi: Cerrahi, Kemoterapi ve Radyoterapi

Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi dışında akciğer kanseri için uygulanan herhangi bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Maalesef son zamanlarda çevremizde alternatif tıp veya bitkisel tedavi adı altında birçok asılsız yöntem ve kişiler ortaya çıkmış, kanseri tedavi ettiklerini ileri sürerek hasta ve hasta yakınlarının içinde bulundukları psikolojik durumu kullanarak maddi çıkarlar elde etmektedirler.

Erken Teşhis  Ameliyat Şansını Arttırır

Akciğer kanseri tedavisi Göğüs Cerrahisi, Medikal (Tıbbi) Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi branşlarının ortak çalışması ile yürütülmektedir. Tedavi hastalığın evresine, bulunduğu lokalizasyona (yere), hastanın yaş/ek hastalık/efor kapasitesi/solunum kapasitesi gibi özelliklerine göre belirlenmektedir. Akciğer kanserinde öncelikli tedavi cerrahi olup tanı gecikmesi, ileri evrede tespit gibi nedenlerle hastaların ancak % 20’si ameliyat şansı bulabilmektedir. Ameliyat sonrası değerlendirme ile hastanın ve hastalığın durumuna göre Kemoterapi ve Radyoterapi tedavileri sürece eklenebilmektedir.

Kapalı Ameliyat Yöntemi İle Hastalar Daha Konforlu Bir Süreç Yaşıyor

Geçmiş dönemlerde sadece açık ameliyat teknikleri ile yapılan, hastalar açısından daha travmatik seyreden, iyileşme süreci uzun olan akciğer kanseri ameliyatları geliştirilen malzeme ve teknikler sayesinde kapalı ameliyat şeklinde uygulanabilmektedir. Kaburgalar arasından açılan ortalama 2 veya 3 delik aracılığı ile kapalı ameliyatlar yapılabilmektedir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci yaklaşık 5-7 gün sürmektedir. Medova Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği olarak son teknoloji ve çağdaş tedavi yöntemlerini dünya ile eş zamanlı uygulamaktayız.