Diyabet Nedir?

Diyabet, insülin eksikliği ya da insülinin etkisindeki yetersizlikler sebebiyle vücutta karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yeterince yararlanılamadığı, kronik bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalığa bağlı kısa sürede veya uzun dönemde karşımıza çıkabilecek komplikasyonları azaltmak için hastalara sürekli tıbbi bakım gerekmektedir.

Diyabette en sık görülen şikâyetler; sık idrara çıkma, çok su içme, çok yemek yeme, halsizlik, çabuk yorulma, ağız kuruluğu ve gece idrara çıkmadır. Daha az görülen şikayetler ise; bulanık görme, sebepsiz kilo kaybı, geçmeyen enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları ve kaşıntıdır.

Diyabet Tipleri Nelerdir?

  • Tip 1 Diyabet (Genellikle mutlak insülin noksanlığı vardır.)
  • Tip 2 Diyabet (İnsülin direnci ve buna ilaveten ilerleyici insülin salgılama bozukluğu ile karakterizedir.)
  • Gestasyonel Diabetes Mellitus; gebelik sırasında ortaya çıkan ve genellikle doğumla birlikte düzelen diyabet tipidir.
  • Bazı hastalıklarda (Cushing sendromu gibi), ilaçlara (steroidler gibi) bağlı ortaya çıkan diyabet tipidir.

Diyabetin Tanısı ve Tedavisi

Açlık kan şekerinin 126 mg/dl’nin üzerinde olması, şeker yükleme testinde ikinci saatte kan şekerinin 200 mg/dl’nin üzerinde olması, üç aylık kan şekeri ortalamasının (HbA1C) 6.5 ve üzerinde olması veya rastgele bakılan kan şekerinin 200 mg/dl’nin üzerinde olması ile konmaktadır. Hastamızda bakılan bu değerler normalin üstünde fakat hedef rakamları aşmamışsa veya arada kalmışsa, gizli şeker aşamasında demektir.

Halkımız 40 yaşından itibaren 3 yılda bir, tercihen açlık kan şekeri ile diyabet açısından tetkik edilmelidir. Kilo fazlalığı olan kişiler üstüne bir de şu sayacağımız faktörlerden biri dahi kendisinde varsa 40 yaşını beklemeden ve daha sık tetkik yaptırmalıdır.

Ailesinde diyabet bulunanlar, 4.5 kg veya üzerinde bebek doğurmuş veya daha önceki gebeliğinde şekere yakalanmış kadınlar, hipertansiyonu olanlar, kolesterol bozukluğu olanlar, daha önce gizli şeker tanısı almış olanlar, hareketsiz bir yaşam süren veya fizik aktivitesi düşük olan kişiler özellikle dikkat etmelidirler.

Diyabet olan bireylerde HbA1C; 7 veya altında olmalı, açlık kan şekeri 80-130 mg/dl arasında olmalı ve tokluk kan şekeri de 160 mg/dl’nin altında olmalıdır. Kişinin bu hedeflere ulaşıp ulaşamadığı kendisinin parmaktan yapacağı şeker ölçümleriyle ve laboratuvar tetkikleriyle değerlendirilmelidir.

Diyabet Tedavisinde Diyet ve Egzersizin Önemi

Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle kişiye özel tıbbi beslenme tedavisi yani diyet önerilmelidir. Ana ve ara öğünlerinin planı yapılmalıdır.

Diyabet tedavisinde ana unsurlardan bir diğeri egzersizdir. Bireye özgü egzersiz türü belirlenmeli ve zamanlaması iyi yapılmalıdır. Haftalık olarak toplamda 150 dakika egzersiz programı önerilebilir.

Yeterli ve uygun yapılan diyet ve egzersiz sonrası ölçülen kan şekeri takibine göre ilaçlar eklenebilir. Kişinin durumuna en uygun ilaç seçilmelidir.

Bazı durumlarda ilaçlar kullanılamaz veya yetersiz gelir. O takdirde insülin verilmelidir. İnsülin uygulanması gereken durumlarda yemek öncesi uygulanan veya bazal insülinler değerlendirilmelidir.

Şu an için ‘Pankreas Nakli’ uygun hastalarda uygulanırken, ‘Adacık Hücre Nakli’ ancak donanımlı merkezlerde yapılması önerilmektedir.