Vücudumuzda toplar ve atar damarlarımıza ek olarak lenf damarlarımız bulunmaktadır.

Lenfödem; lenf drenajındaki yetersizlik sonucunda proteinden zengin sıvının interstisyel alanda birikimi ile oluşan bir durumdur. Önlem, erken tanı ve erken tedavi önemlidir. Lenfödem tedavisi ile ödemin azaltılması, daha fazla ödem oluşumunun ve enfeksiyonların engellenmesi, cilt bütünlüğünün, eklem hareket açıklığının ve ekstremite fonksiyonunun korunması, hastanın psikososyal olarak desteklenmesi hedeflenir. Hasta ve yakınlarının bilgilendirilmesi ve tedavi sürecine aktif katılımları sağlanmalıdır.

Lenfödem progresif bir hastalık olduğu ve erken tanısı daha etkin bir tedavi yapılmasına imkan tanıdığı için mümkün olan en erken dönemde tanı konulması çok önemlidir. Kronik şişliği olan hastaların değerlendirilmesinde detaylı bir tıbbi hikaye alınması ve fizik muayene yapılması oldukça kritiktir. Ekstremite hacmi, suyun yer değiştirmesi metoduyla ya da daha sıklıkla standart aralıklarla çevre ölçümleri yaparak hesaplanabilir. Lenfödem tanısında kullanılmakta olan görünütleme yöntemleri arasında lenfosintigrafi, lenfografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme ve ultrasonografi yer almaktadır. Bu makalenin amacı, lenfödem tanısında kullanılan yöntemleri, konuyla ilgili literatür ışığında gözden geçirmektir.

Lenfödem tanısında klinik değerlendirme önem taşımaktadır. Lenfödemli hastaların çoğunda tanı fizik muayene ile konulmaktadır. Son yıllarda geliştirilen objektif ölçüm yöntemleri daha erken tanı ve daha ayrıntılı değerlendirme imkanı sağlamaktadır.

Lenfödem proteinden zengin intertisyel sıvının cilt ve cilt altında birikmesidir. Lenfatik sistem, lenfatik damarlar, lenf nodları ve lenfatik organlardan oluşur. Lenfatik kapiller -başlangıç damarları diye isimlendirilir- intersellüler aralıktan başlar. Lenf kapillerinin özel yapısı onun intertisyumdan geniş molekülleri (proteinler) ve sıvıyı reabsorbe etmesini sağlar. Lenf damarları tüm vücuda yayılmıştır, sadece santral sinir sisteminde ve kemik iliğinde bulunmazlar. Lenfatik damarlar büyükten küçüğe doğru lenf kapilleri, prekollektörler, kollektörler, trunkuslar ve duktuslardır. Duktus torasikus en büyük lenf damarıdır. Lenfatik organlar kemik iliği, timustur ve lenfosit yapımında rol oynarlar. Lenf nodları, dalak ve diğer diffüz lenfatik organlar (örneğin tonsiller, Peyer plakları) lenfositlerin toplandıkları ve çoğaldıkları yerlerdir. Lenfatik drenaj “lenfanjiyon üniteleri” tarafından sağlanır.

Lenfödeme Yönelik Tedaviler

1 Lenf Drenajı

2 Bası Giysileri

3 Bandajlama

4 Egzersizler

Lenfödem tedavilerinde hastanın ihtiyaçlarına göz önüne alındığında öncelikli tedavi lenf drenajı olmaktadır.

Lenf drenajı manuel bir tedavi olup vücuttaki lenf yollarına yapılan hafif masajlar şeklinde gerçekleşmektedir. Masajlar ile lenfödem bölgeleri boşaltılarak hasta rahatlatılmakta tedavinin kalıcı olması içinse masajların ardından bandajlama ve sonrasında bası giysileri ile süreç desteklenmektedir. Bu süreçte hastanın kendi bakımına da dikkat etmesi önemlidir. Ciltte meydana gelen herhangi bir kesi, çizik, yaralanma ve zedelenme tedavinin zorlaşmasına neden olabilmektedir.


*Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, İzmir Türkiye Klinikleri J PM&R-Special Topics. 2016;9(4):1-7