Tag medova konya


Öksürünce ve Hapşırınca İdrar Kaçırma Sorununa Çözüm

 

İdrar Kaçırma Tedavisinde Son Teknoloji: Femilift Lazer

İdrar kaçırma istemsiz olarak idrar tutmama halidir. Bu durum başta sosyal ve hijyenik birçok probleme neden olmaktadır. Başlıca iki çeşit idrar kaçırma mevcuttur.

Birincisi; mesane kasılma bozukluğundan kaynaklanan ani sıkışma, sık tuvalete gitme ve yetişemeden idrar kaçırma durumudur. İkincisi ise öksürme, hapşırma, ıkınma ve gülme gibi karın içi basıncı artıran hallerde ortaya çıkan, idrar tutucu kslarındaki yetersizlikten kaynaklanan stres idrar kaçırma durumudur. Bunları her ikisinin bir arada olmasına karışık tipte idrar kaçırma denir.

 

Femilift Lazer İle Yaşam Kalitenizi Artırın

Doğum, kilo alıp verme, hormonal dalgalanmalar gibi değişiklikler vajinal dokuya, pelvik tabana, vajinal mukozaya zarar verir. Bu fizyolojik değişimler, zamanla stres üriner inkontinans (idrar kaçırma) gibi kadınların yaşam kalitesini ve kendilerine güvenlerini etkileyen sorunlara yol açar.

İdrar Kaçırma Tedavisinde Femilift Lazer Uygulaması

Kadınlarda idrar kaçırma tedavisinde FemiLift Lazer uygulaması ile ameliyatsız – dikişsiz- kanamasız-ağrısız olarak tedavi olmak mümkündür. Cilt ve cilt altı dokuda oluşturduğu termal ve ablasyon etkisiyle dokularda yenilenme ve sıkılaşma sağlar.

FemiLift Lazer uygulaması hafif ve orta şiddetteki stres ve karışık tip idrar kaçırmada;

  • Etkili bir tedavi yöntemidir,
  • Hijyenik uygulama imkânı sağlar,
  • Hızlı sonuç alınma imkânı sağlar,
  • Pratik uygulama mevcuttur,
  • Kesintisiz ve kalıcı tedavi imkânı mevcuttur.

İdrar Kaçırma Tedavisi Lazerle Nasıl Yapılır?

Lazer yoluyla gerçekleştirilen idrar kaçırma tedavilerinde, hastaların gündelik ve sosyal yaşantıları olumsuz yönde etkilenmeden, hızlı ve pratik bir tedavi sağlanabilmektedir.

Ürojinekolojide, son yıllarda daha sık uygulanmaya başlayan lazerle idrar kaçırma yöntemleri;

  • Orta ve hafif derecedeki stres kaynaklı öksürme, hapşırma gibi stres kaynaklı idrar kaçırmaların,
  • Karışık tip idrar kaçırmaların tedavilerinde uygulanabilmektedir.

Lazerle idrar kaçırma uygulamalarında, herhangi bir kesi uygulanmamaktadır. Kesi uygulanmaması sebebiyle, herhangi bir ağrı oluşumu ortaya çıkmamakta, dolayısıyla hastaya anestezi uygulanması gerekmemektedir. Ameliyatsız, kesi ve dikiş söz konusu olmadan gerçekleştirilen lazerle idrar kaçırma tedavilerinde, ayakta ve hızlı şekilde uygulanabilmektedir.

Lazerle idrar kaçırma tedavisinde, öncelikli olarak hasta, jinekolojik muayene masasına alınmakta ve kullanılan özel bir spekulum ile hastaya pozisyon verilmektedir.

Uygulanacak lazer foto termal etki ile kolajen dokuların üretimi arttırılmakta ve bu dokuların üretimi arttırılarak idrar torbasını yerinde tutan, aynı zamanda destekleyen vajen ve pelvik kaslarda sıkılaşma sağlanmaktadır. Böylece idrar kaçırma şikayetleri tedavi edilmektedir.

Lazerle idrar kaçırma tedavileri, en fazla 20-25 dakika süren işlemlerdir. Genellikle 1 ile 3 seansta netice alınmaktadır. Seans aralığı 4-6 haftadır. Aynı zamanda lazer idrar kaçırma tedavileriyle, vajinal sıkılaşma ve kuruluğun azalmasından dolayı hastanın cinsel hayatında da normale dönme sağlanmaktadır.

Üroloji ve Kadın Hastalıkları branşlarında gerçekleştirilen idrar kaçırma tedavilerinde, hastaların gündelik ve sosyal yaşantıları olumsuz yönde etkilenmeden, hızlı ve pratik bir tedavi sağlanabilmektedir.

Read More

Alerji Deri Testi İle Alerjik Nezle Tespit Edilebilir

Alerjik Nezle (Alerjik Rinit) Nedir?

Alerjik Nezle (Alerjik Rinit) burun içerisindeki zarların iltihabı olarak tanımlanabilir. Rinitler; alerjik ve alerjik olmayanlar (non-alerjik) şeklinde iki grupta sınıflandırılır.

Alerjik Nezle (Alerjik Rinit) Türleri

Polenler, ev tozu akarları, küf mantarları, hayvanların deri döküntüleri ve salyaları gibi alerjen olarak tanımlanan maddelerin neden olduğu nezle tablosuna alerjik rinit denir. Alerjik rinit, erişkin toplumun yaklaşık %20’sini etkileyen, yaygın görülen bir hastalıktır. Mevsimsel ve yıl boyu süren şeklinde iki alt grubu vardır.

Mevsimsel Alerjik Rinit; ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde ortaya çıkan ağaç, çayır-çimen ve yabani ot polenlerine karşı gelişen alerji sonucunda bu mevsimlerde ortaya çıkan nezle durumudur.

Yıl Boyu Süren Alerjik Rinit; ev tozu akarları, depo akarları, küf mantarları, hayvanların deri döküntüleri ve salyalarına karşı gelişen alerji sonucunda yıl boyu devam eden nezle durumudur.

Alerjik Rinit Belirtileri

  • Burun kaşıntısı
  • Burun akıntısı
  • Hapşırma
  • Burun tıkanıklığı
  • Geniz akıntısı
  • Gözlerde, kulaklarda ve boğazda kaşıntı

Alerjik rinit yakınmaları sıklıkla 20 yaşından önce ortaya çıkmakla birlikte, ilerleyen yaşlarda da hastalık başlayabilir.

Alerjik Rinit Tanısı

Hastadan alınan anamnez (tıbbi hikâye), yapılan fizik muayene ve alerji testleri ile tanı konur. Alerjeni tespit etmek için iki çeşit alerji testi uygulanabilir.

  • Deriye uygulanan alerji deri testleri
  • Kanda bakılan spesifik IgE testleri

*Alerji deri testlerinin uygulanması ve özellikle yorumlanması tecrübe ve uzmanlık gerektirir

Alerjik Rinit Tedavisi

İlaç tedavisi ve alerji testi ile tespit edilen alerjen maruziyetinin azaltılması tedavinin temelini oluşturur.

İlaç Tedavisi

Burun spreyleri; kortizon içeren spreyler ilaç tedavisinde birinci basamağı oluşturur. Doğru teknik ve dozda uygulandıklarında, çoğu hastada belirtiler kontrol altına alınabilir. Ancak, dekonjestan madde içeren burun spreyleri 3 günden fazla kullanılmamalıdır.

Anti-histaminler; alerji belirtilerinin çoğunun ortaya çıkmasından sorumlu olan histamin denen maddenin etkilerini engelleyen ağız yoluyla kullanılan tabletlerdir.

Alerjen Maruziyetinin Azaltılması

Özellikle ev içi alerjenler olan ev tozu akarı, küf mantarları ve hayvan epiteline karşı alınacak çevresel kontrol önlemleri ile alerjen maruziyeti azaltılabilir. Polen maruziyetini azaltmak için de bir takım önlemler uygulanabilir, ancak polen alerjisinde bu yöntemin etkinliği daha düşüktür.

Immünoterapi (Aşı Tedavisi)

‘Immunoterapi’ veya halk arasında bilinen adıyla ‘aşı tedavisi’ ise, sorumlu alerjenlerin düşük konsantrasyon ve dozlardan başlanarak belirli aralıklarla ve giderek artan dozlarda deri altına enjekte edilmesi şeklinde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Çevresel alerjen maruziyetinin azaltılması ve düzenli ilaç tedavisi ile hastalık belirtilerinin kontrol altına alınamadığı durumlarda, aşı tedavisi etkili ve uygun bir tedavi yöntemidir. Aşı tedavisi, hastalık seyrini değiştirebilen tek tedavi yöntemidir. Bağışıklık sisteminin alerjenlere tepki verme şeklinin değiştirilmesi amaçlanır. Aşı tedavisi adayı olup olmadığınız; tıbbi öykünüze, hastalık geçmişinize ve neye alerjiniz olduğuna bağlıdır. Alerjeniniz olduğunu doğrulamak için deri ve/veya kan testleri yapılması gerekir. Aşı tedavisi neticesinde, alerjene maruz kalmak daha az semptoma neden olur ve hatta semptomları tamamen ortadan kaldırabilir.

Read More