Monthly Archives Ocak 2022

Hollywood Yanağı (Bichectomy) Yanak İnceltme Estetiği

Kalın ya da tombul görünümlü yanaklar kişilerin olduğundan daha kilolu görünmesine sebep olurken; ince hatlı yüz yapısı daha estetik ve daha genç görünmesini sağlar. Kişiyi rahatsız eden bu görüntü yanak inceltme estetiği yani Bichectomy (Bişektomi) ile kolayca giderilebilmektedir

Bichectomy (Bişektomi) yani yanak inceltme estetiğinin kolay bir cerrahi işlem olması da son dönemlerde en çok tercih edilen estetik işlemlerden olmasını sağlamıştır.

Bichectomy (Bişektomi) kısaca, elmacık kemiğinin daha da belirginleştirilmesi ve yüz hatlarının daha belirgin hale getirilmesi için yanakta bulunan fazla yağların alınması işlemidir. Her hasta Bichectomy (Bişektomi) işlemi için uygun değildir. Hastanın yağ dokusunun miktarı ve cilt kalitesi çok iyi muayene edilmelidir. Aksi halde ilerleyen yıllarda çökük ve daha yaşlı görünüme neden olan bir yüz hattı oluşturmuş oluruz.

Bichectomy (Bişektomi) şu sıralar en çok Hollywood yıldızları tarafından uygulandığı için Hollywood Yanağı olarak da anılmaktadır. İnce ve keskin yüz hatları özellikle oyuncuların ifadelerinin daha güçlü görünmesini sağlamaktadır. Bişektominin tersi yani orantısız derecede göçük yanak görüntüsü için de ameliyatsız yanak dolgusu işlemi yapılabilmektedir.

Bichectomy (Bişektomi), Yanak İnceltme Ameliyatı Nasıldır?

Uygulama kişinin ve doktorun ortak tercihine göre lokal ya da genel anestezi altında yapılabilmektedir. Ağız içinde açılan küçük bir kesi sayesinde o bölgedeki yağ dokusunun %40’ına yakını dışarı alınır. Yaklaşık yarım saat süren bu işlemde kesik izi yanağın içinde olduğu için estetik açıdan sizi rahatsız edecek hiçbir görüntü oluşmamaktadır. İşlem sonrası kısmi ağrı ve şişlikler meydana gelebilmektedir. Hasta aynı gün evine gidebilir. İyileşme süreci ise hastanın ağız içini sürekli hijyen tutması ile doğru orantılıdır. Bu süreçte gargara ve diş fırlama işlemleri dikkatli bir şekilde yapılabilmektedir. Yanak içi dikişler birkaç gün içinde kaybolacaktır. Tedavinin sonucu 3-4 hafta içinde net bir biçimde görünmektedir.

Read More

Ben (Nevüs) Nedir?

Deride melanin (deri pigmenti) üreten hücrelerin lokalize artmasıdır. Doğumsal ve edinilmiş (sonradan kazanılmış) olmak üzere 2 çeşit ben vardır. Çoğunlukla benler doğumda mevcut olmayıp sonradan ortaya çıkar. Yirmi yaşından itibaren çoğu insanda 20-30 adet vücudunun her yanına dağılmış ben mevcuttur. Bu benler zamanla görsel hale gelirler ve genellikle büyüklükleri 0,5 mm’den büyük olmaz. Sadece her yüz bebekten biri doğumsal nevüsle doğmaktadır. Bu benlerin büyüklükleri değişmektedir: 0,6 santimetreden küçük olabildiği gibi neredeyse tüm vücudu kaplayanı da vardır ki bunlara “dev konjenital nevüs” adı verilir. Bu benler yakın takip gerektirir. Çünkü %2-40 oranında malign melanom dediğimiz kötü huylu cilt kanserine dönüşebilmektedir. Benler büyüklük, şekil, renk ve kıl içeriği bakımından çok çeşitlilik göstermektedir.

İnsan vücudunda çok sayıda ben görülebilir. Bu benlerin bazıları doğuştan vardırlar, bazıları ise güneşe maruz kalınması sonucunda oluşurlar. Benler; kahverengi, siyah ya da nadiren koyu mavi renkte olabilirler. Her koyu renk değişikliği ya da kabarıklık ben değildir. Doğuştan gelen benlerde daha fazla risk olmakla birlikte benlerin bazıları kanser riski taşıyabilir. Bu nedenle, tehlikeli benlerin takibi son derece önemlidir. Takipte ‘ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU’ bulgusunu öneririz. Yüzlerce beni olan hastada bu benlerin tek tek takibi zordur. Bu nedenle diğerlerinden farklı olanı yakın takip etmeyi öneririz.

Ben Alınırsa Kansere Döner Mi?

Halk arasında benlere “bıçak değdiği” zaman kötüye dönüşebilecekleri hakkında yanlış bir inanış vardır. Oysa tam tersi tehlike taşıyan benlerin cerrahi olarak çıkarılmaması durumunda yaşamı tehdit eden “Malign Melanom” isimli bir deri kanserine dönüşüm riskleri vardır. Malign Melanom, tüm dünyada hızla artmakta olan kötü seyirli bir kanser tipidir. Bu nedenle, tehlikeli benlerin tespiti ve çıkarılması kişinin hayatını kurtarabilir.

Malign Melanom gelişimi riski genel popülasyonda %1,5′dur. Bu oran atmosferimizdeki ozon tabakasındaki incelme ve zararlı UV ışınlarına yükselen oranda karşılaşma nedeniyle her gün artmaktadır. Ben alındıktan sonra patojik tetkik yapılır.

Ben alımı iki şekilde olur:

  • Cerrahi
  • Lazerle çıkarma.

Her iki işlemde lokal anestezi altında uygulanır. Bu nedenle hastalar ağrı duymazlar.

Lazerle Ben Aldirma Tedavisi

Erbium YAG ve Karbondioksit Lazerler ile gerçekleşmektedir. Yüzde ya da vücutta oluşmuş olan zararsız epidermal ve dermal nevuslar sadece kişiyi estetik açıdan rahatsız eden benler tek seansta, dikiş olmadan anında yok edilmekte ve kişi sosyal yaşantısına devam edebilmektedir. Çok derin köklü olan nevuslar cerrahi olarak çıkartılmalıdır. Göz üstlerinde veya altındaki benler de alınabilmekte hatta birçok kişinin rahatsızlık duyduğu göz altındaki yağ butoncukları da lazer ile temizlenebilmektedir. Uygulama lokal aneztezi ile yapılmakta olup ağrı hissedilmemektedir. Benlerin alındığı alan 4-6 gün arasında normal hal almaktadır. Oluşan pembelik 1-2 ay içerisinde normal cilt renginize uyum sağlayacaktır.

Cerrahi Ben Aldırma Tedavisi

Bu işlemde lokal anestezi altında uygulanır. Plastik Cerrahınız nevüsün lokalizyonuna uygun bir şekilde oluşacak izin en az kalacağı bir biçimde cerrahi işlemi gerçekleştirecektir. Oluşan defekt sıklıkla primer kapatılmakla beraber bazı olgularda doku kaydırma denilen flep cerrahisi veya deri yaması (deri grefti) ile kapatılmaktadır. Çıkarılan materyal patolojik tahlil için laboratuvara gönderilmelidir.

Read More

Diyet ve egzersize cevap vermeyen karın derisi sarkıklığı olan kadın ve erkekler bu ameliyat için adaydır. Daha çok kadın hastalarda bu ameliyat yapılmaktadır. Özellikle birkaç kez doğum yapmış, karın bölgesi derisinde çatlaklar oluşmuş ve sarkmış,  karın kasları zayıflamış kadınlarda son derece faydalıdır. Yine aşırı kilo alıp verme sonrasında karın cildinde sarkma olan kadın ve erkek tüm adaylar bu operasyon için adaydır. Kilo verme operasyonu değil, vücut şekillendirme ameliyatıdır. Abdominoplasti ameliyatı, görünüşünüzü ve kendinize olan güveninizi arttıracaktır ve tümüyle daha iyi bir görünüme kavuşmanızı sağlayacaktır.

Karındaki sarkıklık ve gevşekliğin dercesine göre 4 tip karın germe operasyonu vardır.

Tam Karın Germe Ameliyatı (Abdominoplasti)

Tam karın germe ameliyatında, karın kasları sıkılaştırılır, göbek deliğinin altındaki ve üstündeki gevşek deri ve yağ birikintileri alınır. Göbek deliği çevredeki ciltten ayrılır ve deri gerildikten sonra göbek deliği için yeni bir dairesel kesi oluşturulur. Çünkü göbek deliğinin orijinal yeri de fazla deriyle birlikte alınır. Bu durum, daha küçük ve orantılı bir göbek deliği oluşturma fırsatı sunar.

Bu ameliyat sırasında karın orta kısmında var olan karın kası ayrılması olarak da bilinen diastazis recti onarımı da yapılır. Böylece hem bel kavsi oluşur hem de ıkınma, öksürme gibi durumlarda oluşan karın orta kısımdaki fıtıklaşma da tedavi edilmiş olur.

Kısmi Karın Germe Ameliyatı (Mini-Abdominoplasti)

Mini karın germe, genellikle göbek deliği altındaki gevşek cilt ve kas zayıflığı problemleri için uygulanır. Ancak göbek deliği üzerinde de uygulanabilir. Alınan fazlalık deri miktarı az olduğundan ve uygulanan kas sıkılaştırma çok kapsamlı olmadığından, göbek deliğinin ayrılması gerekmez. Mini karın gerdirme, epey formda olup da yalnızca çok küçük düzeltmelere ihtiyaç duyan kişiler içindir. Oluşturulan kesi de, tam karın germe ameliyatında oluşturulandan çok daha kısadır.

Fleur De Lis Abdominoplasti

Aşırı kilo verme sonucu orta hatta da cilt fazlalığı olan hastalarda, klasik sezeryan kesisi yanında orta hatta dikey olarak kesi uzatılır. Kesi cilt fazlalığına göre göğüs kafesinde ortadaki ksifoid kemik bölgesine kadar uzatılabilir. Sonuçta ters T harfi şeklinde bir kesi izi oluşur. Bu metodla orta hatta, klasik abdominoplasti ile düzeltilemeyen fazla cilt ve yağ dokusu çıkarılır ve cilt orta hatta birleştirilir.

Dermalipektomi-Pannikülektomi

Göbek altı cilt ve yağ dokuda aşırı sarkıklık olan, hatta uyluğa kadar uzanan hastalarda, tam abdominoplasti ameliyatının yapılması riskli olduğu takdirde, karın bölgesi gerginse ve göbek üzeri bir onarım planlanmıyorsa sadece göbek altı cilt ve yağ dokusu, tıpkı büyük bir ben vs. çıkarır gibi çıkarılır. Sonra kesi dikişlerle kapatılır. Bu yöntem özellikle göbek altı fazlalıklarından çok rahatsız olan ve daha büyük bir ameliyatı istemeyen veya tolere edemeyecek kişilerde uygulanır. Fasya plikasyonu uygulanmaz. Bu ameliyatın uygulandığı hastalar cilt enfeksiyonları ve kızarıklıklardan şikayetçidir. Estetik amaçtan ziyade tıbbi ihtiyaç nedeniyle yapılan bir ameliyattır.

Evlilik Abdominoplasti

Aynı anda hem meme küçültme hem de karın germe ameliyatı planlanılan hastalarda, karın bölgesi cilt ve yağ fazlalığı göbek üzerinde ise sadece meme küçültme ameliyatı kesileri kullanılarak, hem meme küçültme hem de karın germe, meme altı kıvrımda yapılır. Karın alt kısımda sezeryan izi bölgesinde kesi ve yara izi olmaz. Nadir kullanılan bir yöntemdir. Göbek altı cilt ve yağ fazlalığı olan kişilerde tercih edilmeyen bir yöntemdir.

İlk muayenenizde cerrahınız genel sağlık durumunuz, karın bölgesindeki yağ miktarı ve dağılımı, karın cildinin sarkıklığı ve fazlalığı ve deri kalitesini kontrol eder. Bu muayene sırasında; geçirdiğiniz hastalıklar, halen mevcut sağlık problemleriniz (şeker hastalığı vb), alışkanlıklarınız (sigara, içki vb) ve kullandığınız ilaçlar (aspirin, sakinleştirici vb) hakkında bilgi edinir. Doktorunuz bu ameliyatı neden istediğiniz ve bu ameliyattan neler beklediğiniz ile ilgili detaylı bilgi alır. Muayene bulgularınız sonucu, tek başına veya liposuction ile birlikte tam veya kısmi abdominoplati için uygun bir hasta olabilirsiniz veya sadece liposuction sizin için yeterlidir. Bu muayene sırasında anestazi tipi, kaç gün hastahanede kalacağınız ve ameliyat sonrası karşılaşabileceğiniz olası sorunlar tartışılmalıdır.

Genellikle bu ameliyat için genel anestezi tercih edilir. Nadiren  ağrı kesici ve sakinleştirici ilaçlarla birlikte lokal anestezi altında mini germe operaysonu yapılabilir.

Ameliyat Süreci Nasıldır?

Tam abdominoplasti, ameliyatın genişliğine bağlı olarak 2-5 saat, kısmi abdominoplasti 1-2 saat sürebilir. Sıklıkla bir kalçadan karşı kalçaya uzanan, ancak mayo içine gizlenebilen bir kesi hattı ve göbek çevresine yuvarlak ikinci bir kesi yapılması gerekir. Kısmi abdominoplastide kesi hattı daha kısadır ve göbek yeri değiştirilmeyebilir. Ameliyat sırasında karın derisi, kasıklardan itibaren kaburga kemikleri hizasına kadar altındaki kaslardan serbestleştirilir. Karın kaslarında bir zayıflık veya fıtık varsa, burası takviye edilir, fazla deri kesilerek vücuttan uzaklaştırılır. Mini-abdominoplastide yapılan bu işlemler daha sınırlıdır. Operasyon bittikten sonra yara tercihe göre ya metal klempler ya tek ya da gizli (intradermik) dikiş ile kapatılır ve pansumanlar ile örtülür. Bölgede toplanacak fazla sıvıyı emmek için dren adı verilen bir yada iki tüp deri altına yerleştirilebilir.

Ameliyat Sonrası Süreç Nasıl İlerler?

İlk birkaç gün karın bölgesinde şişlik ve ağrı kesiciler ile kontrol altına alınabilen ağrı olabilir. Drenler ortalama 1-3 gün, dikişler 1-3 hafta sonra alınır. Ortalama 1-3 gün hastanede kalmanız gereklidir. Kendinizi eskisi gibi hissetmeniz birkaç ay alabilir. İşinize 2-4 hafta sonra dönebilirsiniz. Yara izi ilk 3-6 ay kötüye gidiyor gibi görünebilir ama bu normaldir, izlerin düzleşmesi ve solması 9 ay ila 1 yıl alabilir. Tamamen yok olmamasına rağmen iz, bikini altına dahi kolayca saklanabilir. Kısmi veya tam abdominoplasti işlemleri karın kaslarında zayıflık veya seri sarkıklığı olan hastalar için mükemmel sonuç yaratır. Hastaların çoğunda, düzenli egzersiz ve diyetle mükemmel sonuç yıllarca korunabilir.

Risk Faktörleri Nelerdir?

Her yıl yüzlerce abdominoplasti ameliyatı yapılmaktadır. Vücut kontürü düzeltme konusunda da uzmanlaşmış bir plastik cerrah tarafından bu ameliyat yapıldığı takdirde sonuç genellikle tatmin edicidir. Her cerrahi işlemin belli miktarda riski mevcuttur ve önemli olan sizin abdominoplasti ile ilgili olanları anlamanızdır. Kişinin cerrahi işlemi kabul etmesinde ameliyatın risk ve faydalarının karşılaştırılması esastır. Pek çok kadın ya da erkek aşağıdaki komplikasyonlar ile karşılaşmasa bile, siz, plastik cerrahınızla riskleri, muhtemel komplikasyonları ve sonuçlarını, anladığınıza emin olana kadar tartışın. Ameliyat öncesi inceleme ve değerlendirme, hastane şartlarında ve uzman plastik cerrah tarafından gerçekleştirilen bu ameliyatın enfeksiyon ve kanama gibi komplikasyonları nadirdir. Enfeksiyon, antibiyotik ile abse oluşmuş ise apsenin boşaltılması ile tedavi edilir, fakat hastanede yatma süresini uzatabilir. Yara iyileşmesinde gecikme veya kötü yara iyileşmesi görülebilir ve yara iziyle sonuçlanabilir. Bu şartlarda ikinci bir ameliyat gerekebilir. Sigara içenlerde cilt kaybı ve yara iyileşmesinde komplikasyonlara daha sık rastlanır.

Yaşlanmaya, gebeliğe ve kilo alıp vermeye bağlı olarak ameliyat bölgesi dışında vücut kontürü değişiklikleri gelişebilir.

Read More

Birim Tanıtımı

 

Yenidoğan dönemi, bebeğin ilk nefesiyle başlayan dönemdir ve yaşamının 28. gününe dek devam eder. Yenidoğana özgü bazı özel durumlar olabilir. Derisinin rengi, vücudundaki döküntü ve lekeler, saçlı derideki şişlikler, bıngıldakları ve yenidoğan refleksleri gibi yenidoğana özgü bir çok özellik sıklıkla aileleri endişelendirir.

Yenidoğan dönemi dediğimiz bu dönem aslında bebeğin yaşama başlangıç dönemi, dış dünyaya adaptasyon sürecini geçirdiği bir süreçtir. Hastanemizde yenidoğan tanı ve tedavi hizmetleri uzman ekibimiz ile yenidoğan polikliniğimiz ve yenidoğan yoğun bakım ünitemizde modern şartlarda gerçekleştirilmektedir.

Read More

Birim Tanıtımı

 

Yenidoğan dönemi, bebeğin ilk nefesiyle başlayan dönemdir ve yaşamın 28. gününe dek devam eder. Yenidoğana özgü bazı özel durumlar olabilir. Derisinin rengi, vücudundaki döküntü ve lekeler, saçlı derideki şişlikler, bıngıldakları ve yenidoğan refleksleri gibi yenidoğana özgü bir çok özellik sıklıkla aileleri endişelendirir.

Yenidoğan dönemi dediğimiz bu dönem aslında bebeğin yaşama başlangıç dönemi, dış dünyaya adaptasyon sürecini geçirdiği bir süreçtir.

Hastanemizde yenidoğan tanı ve tedavi hizmetleri uzman ekibimiz ile yenidoğan polikliniğimiz ve yenidoğan yoğun bakım ünitemizde modern şartlarda gerçekleştirilmektedir.

Read More

Birim Tanıtımı

 

Medova Hastanesi’ne uyku ile ilişkili şikayetlerle başvuran hastalarımız öncelikle uyku tıbbı konusunda eğitim almış olan hekimlerimiz tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilir. Poliklinikte yapılan değerlendirme sonrasında uygun görülen hastalar Uyku Laboratuvarı’na yatırılarak “Polisomnografi” olarak adlandırılan uyku testine tabi tutulur.

Uyku bozukluğu olan her hastaya test yapılması gerekmez. Hekim değerlendirmesi olmadan uyku testinin yapılması klinik pratikte önerilmez. Örneği; uykusuzluk yakınması olan hasta, gece, test için geldiğinde; gece uyuyamayacağı için uyku testi yapılmasının anlamı kalmaz. Ya da huzursuz bacak sendromu olan bir hasta, tedavi edilmeden önce uyuyamayacaktır. Dolayısıyla uykuda olan hastalıklar teşhis edilemeyeceğinden yapılacak testin de faydası olmayacaktır.

Medova Hastanesi bünyesindeki Uyku Laboratuvarı, hastalarımızın konforu için gerekli olan tüm kriterlere sahiptir. Hastalarımız, tetkik süresince, kayıtların alındığı teknisyen odasından uyku teknisyeni tarafından takip edilmektedir. Hasta, ihtiyaç hissettiğinde her iki oda arasında iletişim kurulmasını sağlayacak sesli ve görüntülü bağlantı vardır. Ertesi gün ise uyku tıbbı ile ilgilenen hekimlerimiz tarafından gece alınan kayıtlar, hastanın şikayetleri ile birlikte değerlendirilerek bir rapor hazırlanır.

Uyku Laboratuvarımızda; Göğüs Hastalıkları polikliniğinden uygun görülen hastalar, yatırılarak değerlendirilmektedir.

Read More

Birim Tanıtımı

 

Üroloji, kadın ve erkeklerin üriner sistemleri ile erkeklerin üreme sistemlerini inceleyen ve bu alanlardaki rahatsızlıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir tıbbi branştır. Medova Hastanesi Üroloji Birimi, modern ürolojinin tüm imkanlarını kullanarak, hastalarına güvenilir ve etkili sağlık hizmeti sunmaktadır.

Üriner Sistem Hastalıkları:

Böbrekler, idrar kanalları, mesane ve üretra gibi üriner sistem organlarında ortaya çıkan hastalıkların tanı ve tedavisi, alanında uzman ürologlarımız tarafından gerçekleştirilmektedir.

Prostat Sağlığı:

Prostat, özellikle erkeklerde sıkça görülen bir organdır ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Üroloji Polikliniğimizde prostat hastalıkları, modern tedavi yöntemleri ile başarıyla tedavi edilmektedir.

İdrar Yolu Hastalıkları:

Üretra ve idrar yollarındaki rahatsızlıkların tanı ve tedavisi, uzman ürologlarımız tarafından modern teknolojik ekipmanlar kullanılarak gerçekleştirilmektedir.

Mesane Sorunları:

Mesane hastalıkları ve sorunları, Medova Hastanesi Üroloji Birimi’nde deneyimli hekimler tarafından etkili bir şekilde tedavi edilmektedir.

Cinsel Sağlık ve Kısırlık Tedavisi:

Üroloji Birimi, erkeklerde cinsel sağlık sorunlarına ve kısırlık durumlarına yönelik kapsamlı bir hizmet sunmaktadır. Güncel tedavi yöntemleri ile çiftlerin sağlıklı bir üreme sürecine katkıda bulunur.

Laparoskopik Ürolojik Cerrahi:

Üroloji alanındaki gelişmeleri takip eden hekim kadromuz, laparoskopik cerrahi yöntemleriyle böbrek, prostat, mesane gibi organlarda gerçekleştirdiği ameliyatlarla hastalarına daha hızlı iyileşme ve daha az komplikasyon avantajı sağlamaktadır.

Endoskopik Girişimler:

Ürolojik endoskopik girişimler, modern teknoloji ile birleştirilerek, hastalarımıza daha konforlu ve etkili tedavi seçenekleri sunmaktadır.

PROSTAT

Prostat, erkek üreme organlarından biridir. Bu organlardan en büyük salgı bezidir. Salgı yapan hücrelerden (tubuloalveolar bezler) ve bunlara destek dokudan oluşur.18-20 gr ağırlığındadır. Prostat, her erkekte var olan bir organdır. İdrar kesesinin hemen altında idrar borusunu saran bir organdır. Şekli ve büyüklüğü kestaneye benzer.

Prostat Bezi Ne İşe Yarar?

Cinsel ilişki veya mastürbasyon sonrası çıkan meni denilen sıvının %90’ı prostat bezinden üretilir. Prostat salgıları spermlerin kadın üreme organlarında yaşamasına yardım eder. Salgı görevinin yanında bulunduğu konumdan dolayı idrarı kontrol etmede de görevi vardır. Prostat hayati bir organ değildir. Alındığında cinsel fonksiyonlar ve idrar kontrolü bozulma riski vardır.

İyi Huylu Prostat Büyümesine Ne Olur?

Büyüyen prostat dokusu idrar kanalını sıkıştırır. Hatta bazen idrar kesesine doğru uzanıp (median lob- orta lob) bir kapak gibi idrar kanalını tama yakın kapatır. İdrar yapmakta zorlanma, idrar akışında bozulma, zayıf akımlı idrar, kesik kesik idrar yapma, sık idrara gitme, gece idrara kalkma, tuvaletten çıktıktan sonra tam boşalmama hissi, idrarda yanma ve kanama görülebilir. Soğuk havalarda şikayetleri özellikle artar ve zamanla idrar yapamaz hale gelebilirler. Tıkanan hastalara sonda takılarak idrar çıkışı sağlanır.

Prostat Büyümesi ve HoLEP Ameliyatı

Holmium lazer enerjisi kullanılarak prostat dokusunun enükle edilmesi yani kapsülden tamamen sıyrılması işlemidir. 1995 yılından bu yana uygulanmaktadır. Özellikle son yıllarda lazer teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak teknik popülaritesi artmıştır. Özellikle yüksek enerjili lazer cihazları sayesinde ameliyat daha başarılı ve düşük komplikasyonla yapılmaktadır. TUR yöntemine göre avantajları kanama çok daha azdır. Tekrarlama riski yok denecek kadar azdır. Her boyuttaki prostata uygulanabilir. Altın standart yöntem olmaya aday tedavi seçeneğidir. Özellikle büyük boyuttaki prostatlar için en uygun cerrahi tedavi seçeneğidir. Sertleşmeyi bozmaz. Sonda süresi ve hastanede kalış süresi kısadır.

HoLEP Ameliyatı nasıl yapılır?

Genel veya spinal anestezi (belden aşağısı uyuşturularak) altında uygulanır. Penis dış idrar kanalından kameralı özel aletlerle girilir. İdrar borusunda darlık var mı yok mu incelenir. Büyüyen prostat dokusu görülür. Mesane içine girilir ve mesanede tümör- taş açısından inceleme yapılır. Daha sonra prostat lazerle belli noktalardan lazerle çizilir ve prostat dokusunu saran gri-beyaz renkte görülen kapsül dokusuna ulaşılır.  Kapsülden prostat içine yayılan damarlar lazerle kolayca mühürlenir ve kanama çok daha az olur. Prostat dokusu büyüklüğüne veya şekline göre 2-3 veya tek parça halinde kabuktan sıyrılıp mesane içine atılır. Mesane içine atılan prostat dokusu başka bir aletle (morselatör) parçalanıp vakumlanarak vücut dışına alınır. Tüm parçalar dışarı alındıktan sonra son kontroller yapılır ve sonda takılarak işlem sonlandırılır. Çıkarılan prostat dokusu kanser varlığının araştırılması için patolojiye gönderilir.

 

PROSTAT KANSERİ

Prostat idrar kesesinin altında idrar borusunu çepeçevre saran ceviz veya kestane büyüklüğünde, meniye sıvı salgılayan bir bezdir. Yalnızca erkeklerde bulunur. Prostat hücrelerinin kontrolsüz çoğalması prostat kanserine yol açar. Tanı araçlarının da artması ile günümüzde erkeklerde en sık görülen tümör prostat kanseridir. Prostat kanseri erkeklerde akciğer kanserinden sonraki en sık görülen kanser tipidir. PSA denilen kan testi ve muayene ile kanserden şüphe duyulursa kanser teşhisi için prostat MR’ı (multiparametrik prostat MRI) ve biyopsi yapılmasını önerilir. Hastaların büyük kısmı 65 yaşın üstündedirler.

Prostat Kanseri Ne Şikayetler Yapar?

Prostat kanseri genellikle ileri evrelere gelmeden herhangi bir belirti vermez. Prostat içindeki kitle büyüdüğü zaman idrar yoluna baskı yapar ve iyi huylu prostat büyümesinde gördüğümüz şikayetler veya prostat kanserinin diğer organlara sıçramasından kaynaklanan şikayetler görülür:

Unutulmamalı ki prostat kanserine özgü şikayet veya belirti yoktur. Dış idrar kanalı (üretra) hastalıkları, mesane hastalıkları ve prostat hastalıkları aynı şikayet ve bulguları vermektedir. Bundan dolayı da erkeklerde belli aralıklar ile rutin ürolojik muayene önerilmektedir.

Prostat Kanseri Teşhisi Nasıl Konulur?

Prostat kanseri teşhisi günümüzde taramaların yapılmasıyla birlikte eski yıllara nazaran daha erken dönemde ve hastalık yayılmadan konulabilmektedir. Taramada veya teşhiste temel iki yöntem vardır: PSA (prostat spesifik antijen) ve parmakla prostat muayenesi.

PSA (Prostat spesifik antijen): Prostat bezinde üretilen bir proteindir. Kanda miktarı ölçülerek yapılan testtir. Prostat kanseri teşhisinde kullanılmasına rağmen, prostat enfeksiyonu, iyi huylu prostat büyümesi gibi durumlarda da yükselebilir. Hastalığın teşhisi dışında tedaviler sonrası takipte de kullanılır.

Prostat muayenesi: Ürolog hastasına uygun pozisyon verir ve parmağını rektuma (makat, barsak son kısmı) yerleştirerek parmakla prostatı muayene eder. Prostatın büyüklüğü, şekli, kıvamı-sertliği, üzerinde nodul dediğimiz doku çıkıntısı olup olmadığı araştırılır.

Prostat biyopsisi: PSA yüksekliği olan veya muayenede anormal bulgular saptanan hastalara uygulanır. Genellikle lokal anestezi altında uygulanır. Rektuma ultrason probu yerleştirilir ve prostattan iğne ile 12 parça alınır. Alınan parçalar patolojik incelemeye tabi tutulur ve dokularda kanser olup olmadığı, kanser varsa kanserin grade’i (agresiflik derecesi) incelenir ve raporlanır.

Prostat MRG: Son yıllarda manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile prostat içindeki prostat kanseri şüpheli odaklar tanımlanabilmektedir. Özellikle daha önce biyopsi yapılmış ve PSA değerleri yüksek seyreden hastalarda multiparametrik prostat MRG ile prostat içindeki kanser odakları tanımlanır.

MRG ile prostat içinde tespit edilen kanser şüphesi olan odaklardan füzyon biyopsi denilen yöntemle biyopsi alınabilir. Bu yöntemlerin haricinde prostat kanseri teşhisi konulan hastalarda hastalığın prostat dışında yayılımı (özellikle kemik ve lenf bezlerine) olup olmadığını öğrenmek için ek görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç vardır. Bu amaçla kemik sintigragfisi, PSMA PET, batın BT veya MRG duruma göre gerekebilir.

Prostat Kanseri Tedavisi Nedir?

Aktif izlem: Erken dönemde saptanan, düşük agresiflikte, PSA değeri düşük hastalar için uygulanabilir. Hastalar belli aralıklarla PSA değerleri ile izlenir. Yıllık prostat biyopsileri ile hastalığın seyri izlenir. PSA değeri yükselen, prostat kanser agresifliği ve tümör yaygınlığı artan hastalarda bir sonraki tedavi yöntemlerine geçilir.

Radyoterapi: Prostatın ve içindeki kanser odağının ışın verilerek yok edilmesi hedeflenir. Prostat ameliyatının risklerinden kaçınan veya genel durumu ameliyatı kaldıramayacak hastalara uygulanabilir. Ameliyat sonrası hastalığın nüks ettiği durumlarda veya ağrılı kemik yayılımında uygulanabilir.

Radikal prostatektomi: Prostatın ve lenf bezlerinin çıkarılıp idrar yolu ile mesanenin tekrar birbirine bağlandığı bir ameliyattır. Açık cerrahi, laparoskopik veya son zamanlarda popüler olan robot yardımlı laparoskopik yöntemler kullanılarak yapılabilir. Bu yöntemlerin kanserden arınma konusunda birbirine üstünlüğü yoktur. Ancak robotik ve laparoskopik cerrahi özellikle idrar tutma ve cinsel fonksiyonların korunması yönünden açık cerrahiye göre üstündür.

Hormonoterapi: Prostat kanseri (erkeklik) hormonu duyarlı bir kanser türüdür. Bu yüzden ileri evre hastalıkta erkeklik hormonu üretimini ilaçlarla baskılanır. Bazen radyoterapiye ilave veya cerrahi sonrası da verilebilir.

Kemoterapi: Özellikle hormon tedavisine direnç kazanan ve organlara yayılım gösteren hastalarda uygulanır.

Read More

Birim Tanıtımı

 

Medova Tüp Bebek Merkezi, son teknolojik yöntemler ve tıbbi cihazlarla çocuk özlemi çeken çiftlere profesyonel sağlık çalışanları ile hizmet vermektedir. 2018 yılı Temmuz ayı itibariyle hizmet veren Medova Tüp Bebek Merkezi’nde bebek sahibi olmak isteyen çiftlere başarılı tedavi yöntemleri sunulmaktadır.

Güleryüzlü ve hasta odaklı hizmet anlayışıyla hizmet vermeyi temel amaç edinen merkezimizde, teknolojik donanım olarak kendini kanıtlamış uluslararası firmaların donanımlarına yer verilmiştir. Tüm tetkiklerin yapılabildiği tam donanımlı laboratuvarın yanı sıra, tamamı son teknoloji ürünü MR, 128 kesitli tomografi, dijital röntgenler, dijital mamografi, 4 boyutlu ultrasonlar ile donatılmış radyoloji ünitemiz tüm sağlık ihtiyaçlarına cevap verebilecek kapasiteye sahiptir.

Medova Tüp Bebek [IVF] Merkezi, başarısızlıkla sonuçlanmış tüp bebek vakalarından ileri yaştaki kadınların anne olmasına, şiddetli erkek kısırlığından tekrarlayan düşüklere kadar farklı birçok konuya, deneyimli uzman ekibiyle çözüm bulmaya çalışmaktır. Tüp bebek tedavisi başarısı için yoğun çaba harcayan ve bu anlamda önemli araştırmalar yapan ekibimiz, genetik hastalık riski bulunan ailelerde preimplantasyon genetik tanı yöntemlerini de uygulamaktadır. Tüp Bebek Merkezimiz Talasemi, Kas Hastalıkları, Hemofili gibi birçok genetik geçişli hastalığı embriyolarda tanımlayabilmekte ve böylece sağlıklı çocukların dünyaya gelmesine yardımcı olmaktadır.

Ovülasyon indüksiyonu (yumurtlama tedavisi), suni döllenme, klasik tüp bebek (IVF), mikroenjeksiyon (intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu / ICSI) ve diğer mikro manipülasyon yöntemleri (assisted hatching, defragmantasyon, blastomere biyopsisi) ile testis biyopsisi gibi tanı ve tedavi yöntemleri, laparoskopik ve histeroskopik cerrahi girişimlerin de uygulanmakta olduğu Tüp Bebek Merkezimizde ameliyathanelerin yanı sıra androloji ve embriyoloji laboratuvarı da bulunmaktadır.

Kromozom yapısı en iyi olan, DNA’sı hasar görmemiş spermleri kolaylıkla elde etmeyi sağlayan ve böylelikle gebelik şansını yükselterek düşük yapma riskini azaltan “ÇİP BEBEK” (Mikroçipli Tüp Bebek) yönteminin de uygulandığı merkezimizde, bu yöntem sayesinde az sayıda sperme sahip olan erkeklerin de kısırlık sorununa çare bulunabilmektedir.

Read More

Birim Tanıtımı

Tıbbi Onkoloji, kanserle mücadelede uzmanlaşmış bir tıp dalıdır. Medova Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü, hastalara bireysel, holistik ve multidisipliner bir yaklaşım benimseyerek kanserle savaşta lider rol oynamaktadır. Tıbbi Onkoloğumuz, kanser hastalarına tanı koyma, tedavi planlama ve hastalık sürecinde destek sağlama konularında uzmanlaşmıştır.

Tıbbi Onkoloji Bölümümüzde, modern görüntüleme teknikleri ve laboratuvar testleri kullanılarak kanser tanısı konulur. Hastalığın evresi ve tipi belirlenerek tedavi planlaması başlatılır. Her hasta, hastalığının özelliklerine göre özel bir tedavi planına sahiptir. Uzman Tıbbi Onkoloğumuz, hasta odaklı bir yaklaşımla kişiselleştirilmiş tedavi seçenekleri sunarlar. Kemoterapi ve hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerini hedefleyerek kontrol altına almayı amaçlar. Gelişmiş ilaç protokollerimiz, hastalarımıza etkili ve güvenli tedavi seçenekleri sunar. İmmünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücreleri ile savaşmasına yardımcı olur. Medova Hastanesi, immünoterapi uygulamalarında uzman bir ekibe sahiptir. Tedavi sürecinde ortaya çıkabilen yan etkilerin etkin bir şekilde yönetilmesi ve hastalarımıza destekleyici bakım sağlanması, Tıbbi Onkoloji bölümümüzün öncelikli hedeflerindendir.

Medova Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümü, klinik araştırmalara aktif bir şekilde katılır ve hastalarımıza erişimi olan yenilikçi tedavilere öncülük eder.

Uzmanlık Alanlarımız

Gastrointestinal Kanserler:

Mide, bağırsak, karaciğer, pankreas gibi sindirim sistemine ait kanserlerin tanı ve tedavisinde, deneyimli Tıbbi Onkoloğumuz etkin bir rol oynamaktadır.

Göğüs Kanserleri:

Meme, akciğer ve diğer göğüs bölgesine ait kanserlerin tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımla hasta odaklı çözümler sunulmaktadır.

Ürolojik Kanserler:

Prostat, mesane, böbrek gibi ürolojik kanserlerin tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir ekip, hastalarımıza en güncel ve etkili tedavi seçeneklerini sunar.

Medova Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümü, kanserle mücadelede hasta ve hasta yakınlarına güvenilir bir destek sunarak, her aşamada kaliteli ve etkili bir sağlık hizmeti sağlamayı amaçlar. Kanserle mücadelede yanınızda olmak, umudu canlı tutmak ve sağlığınızı korumak için buradayız!

Daha fazla bilgi almak ve randevu oluşturmak için 444 86 82 iletişim numaramızdan bize ulaşabilir ya da hastanemizi ziyaret edebilirsiniz.

Read More