Monthly Archives Ocak 2022

Koronavirüs Sigara İçenleri Çok Seviyor

Dünyanın ve ülkemizin mücadele ettiği en büyük salgınlardan biri olan Covid-19, sigara içenlerde daha ağır sonuçlara neden olmaktadır.  Akciğer ve kalp sağlığını olumsuz etkileyen sigara, düzenli kullanan kişilerin ciğerlerine   zarar   vermekte   ve   virüs   ile   teması   söz   konusu   olduğunda   organ yetmezliğine   neden   olarak   kişiyi   ölüme   dahi   sürüklemektedir.   Yapılan araştırmalara   göre   sigara kullanımını   azaltmanın bir   faydası yoktur.  Koronavirüs dahil olmak üzere pek çok   sağlık sorunu riskini azaltmak için sigarayı bırakmalısınız.

Bir Sigara, Koronavirüs Riskini 14 Kat Artırıyor!

Dünyanın ve ülkemizin mücadele ettiği en büyük salgınlardan biri olan Covid-19, sigara içenlerde daha ağır sonuçlara neden olmaktadır.  Akciğer ve kalp sağlığını olumsuz etkileyen sigara, düzenli kullanan   kişilerin   ciğerlerine   zarar   vermekte   ve   virüs   ile   teması   söz   konusu   olduğunda   organ yetmezliğine   neden   olarak   kişiyi   ölüme   dahi   sürüklemektedir.   Yapılan araştırmalara   göre sigara kullanımını   azaltmanın bir   faydası yoktur.  Koronavirüs dahil olmak üzere pek çok   sağlık   sorunu riskini azaltmak için sigarayı bırakmalısınız.

Read More

Birim Tanıtımı

Onkolojik Cerrahi, kanser teşhisi, kanser evresinin tespiti ve kanserin cerrahi tedavisine odaklanmış bir alandır.

Onkolojinin dahil olduğu tüm ilgili dahili ve cerrahi branşlar, tıbbi onkoloji, hematoloji, pataloji ve radyoloji bölümlerimizle hastanın sağlığı ve yaşam kalitesi için etkin ve multidisipliner bir yaklaşım, kanser tanı ve tedavi sürecinin izlenmesi açısından önemli ve vazgeçilmez bir süreçtir.

Onkolojik Cerrahi’de kanser hastaların sağ kalımı ve yaşam kalitesini artırmak için tanı aşamasında, cerrahi uygulama ve tedavi sürecinde multidisipliner bir yaklaşım ile hastalara özel en uygun tedavi planları öngörülmektedir. Bunun yanı sıra sadece tedavi aşamasında değil, erken teşhisle tamamen tedavi edilebilecek kanser hastalıkların tanı aşamasında da Onkolojik Cerrahlar etkin bir rol üstlenmektedir.

Her türlü kanserin tanı ve tedavisi ile ilgilenen dahili ve cerrahi branşlar eşliğinde teşhis ve tedavi aşamasında tıbbi onkoloji, hematoloji, patoloji ve radyoloji bölümleri ile de komplike ve hedefe yönelik bir tedavi süreci izlenmektedir.

Onkolojik Cerrahlar tarafından kanserli doku ve organları çıkarmaya ya da küçültmeye yönelik uygulanan cerrahi tedavilerin yanı sıra ağrıyı kontrol etmeye, hastanın konfor seviyesini artırmaya, hastalığın semptomları ve yan etkileri yönetmeye yardımcı olacak palyatif ameliyatlar da gerçekleştirilmektedir.

Kanser Tanı ve Tedavi Gerçekleştirilen Dahili ve Cerrahi Branşlar

  • Tıbbi Onkoloji
  • Hematoloji
  • Genel Cerrahi
  • Beyin ve Sinir Cerrahisi
  • Jinekolojik Onkoloji / Kadın Hastalıkları ve Doğum
  • Göğüs Cerrahisi
  • Ortopedik Cerrahi
  • Plastik Cerrahi
  • Üroloji
  • Kulak Burun Boğaz
  • Gastroenteroloji

Tıbbi Onkoloji: Kanser tanısı almış olan hastaların tanı tedavi ve takibi

Hematoloji: Hematolojik kanserlerin tanı ve tedavi süreçlerinde bilgi alış verişi

Genel Cerrahi: Meme kanseri tanı ve tedavisi, iyi huylu mem tümörleri ve hastalıkları, yemek borusu kanseri tanı ve tedavisi, yemek borusu iyi huylu hastalıkları, mide kanseri tanı ve tedavisi, kolon kanseri tanı ve tedavisi, rektum tümörleri, anorektal tümörleri,  karaciğer kanseri tanı ve tedavisi, karaciğer iyi huylu tümörleri, kistler, safra kesesi ve yolları tümörleri, pankreas kist ve tümörleri cerrahisi.

Beyin ve Sinir Cerrahisi: Beyin, omurga ve omurilik tümörleri, periferik sinir ve sinir kılıfı  tanı ve tedavisi, beyin sapı tümörleri tanı ve tedavisi

Jinekolojik Onkoloji / Kadın Hastalıkları ve Doğum: Rahim Ağzı (Serviks) kanser tanı ve tedavisi, rahim (endometrium) kanser tanı ve tedavisi, yumurtalık (over) kanser tanı ve tedavisi, periton (karın zarı) kanser tanı ve tedavisi, meme kanseri olan hastaların jinekolojik takibi, vulva / vajen kanser tanı ve tedavisi, nüks kanserlerin tedavisi, metastatik kanserlerin tedavisi, rahim ağzı kanser taramaları ve problemlerin tedavisi (Leep, Konizasyon)

Göğüs Cerrahisi: Akciğer kanseri tanı ve tedavisi, Kaburga tümörleri, Akciğer zarı kanser, Diyafram tümörleri, Nefes borusu tümörleri, Mediastinal bölge tümörleri, göğüs duvarı tümörleri

Ortopedik Cerrahi: Tüm kemik, kas ve yumuşak dokular başta olmak üzere her türlü tümörlerin tanı ve tedavisi

Plastik Cerrahi: Deri kanserleri

Üroloji: Böbrek kanseri tanı ve tedavisi, prostat kanseri tanı ve tedavisi, mesane kanseri tanı ve tedavisi

Kulak Burun Boğaz: Baş ve boyun bölgesi kanserleri (dudak, dil, farenks kanserleri, larinks kanserleri, boyun kitleleri, burun, sinüs kanserleri cerrahisi)

Gastroenteroloji: Mide kanseri, kalın bağırsak kanseri, rektum kanseri, pankreas kanseri, karaciğer kanseri, yemek borusu kanseri, safra kesesi ve safra yolları kanseri, ince bağırsak kanserleri ve karın içi kanserler tanı ve tedavisi

Read More

Sağlıklı Bir Eğitim Dönemi İçin Çocuklarınızın Bağışıklık Sistemini Güçlendirin

Çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatlarında başarılı olmaları, gelişimlerini eksiksiz sürdürmeleri için bağışıklık sistemlerini güçlü tutmamız gereklidir. Özellikle okulların yüz yüze eğitime başladığı bu süreçte hem pandeminin olumsuz etkilerinden hem de kalabalık ortamda olmanın getirisi olan risklerden korunmalarını sağlamak oldukça önem kazanıyor. Bu nedenle uzmanlarımız çocuklarınızı korumak, bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için öneriler hazırladı. Siz de bu önerilere hayatınızda yer vererek çocuklarınızı koruyabilir, sağlıklı gelişimlerini destekleyebilirsiniz.

  • Aşı programını tamamlanmalı,
  • Yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli,
  • Hava değişimlerinin dikkat edilmeli, sıcaklığa uygun giydirilmeli,
  • Hijyen ve sosyal mesafe kurallarının önemi anlatılmalı ve dikkat edilmeli,
  • Uyku düzenine özen gösterilmeli,
  • Teneffüslerde açık havaya çıktığından emin olun,
  • Düzenli muayene ve kontrollerini yaptırın.
Read More

Tedavisi biten Covid-19 hastaları   taburcu olduktan sonra, karantina kurallarını uygulamaya devam etmelidir.  Bu kişilerin diğer insanlarla aynı odadayken mutlaka maske takmaları, izole ve ayrı bir odada zaman geçirmeleri, hekimin önerdiği ilaçları düzenli kullanmaları, el hijyenine önem vermeleri, bol sıvı tüketmeleri ve durumlarında bir değişiklik olursa 112’yi aramaları gerekmektedir.

Covid-19 Tedavisinden Sonra Hasta/ Hasta Yakınları Nelere Dikkat Etmeli?

  • Hasta izlem süresini mutlaka evde geçirmelilerdir.
  • Bu süreçte eve ziyaretçi kabul edilmemelidir.
  • Hekim tarafından verilen ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.
  • El hijyenine dikkat edilmelidir.
  • Maske kullanımına devam edilmelidir.
  • Hastanın bol sıvı tükettiğinden ve iyi beslendiğinden emin olunmalıdır.
  • Hastanın durumu kötüleştirse mutlaka uzmana başvurulmalıdır.
Read More

Check-Up Nedir?

Yıllık düzenli doktor kontrollerinin ve gerekli görülen tetkiklerin yapılmasıdır. Check-Up, sağlık sorunu olmayan bir kişinin, olası hastalıklarının erken dönemde tespit edilmesini ve önlem alınmasını amaçlar. Yaş, genetik yapı ve çevresel faktörler gibi etkenler dikkate alınarak yapılır. İleri evrelerde tedavisi zorlaşan sağlık sorunları, hasta ve ailesi için yıpratıcı bir sürece yol açabilir. Özellikle genetik yatkınlığı (aile öyküsü) olan kişilerde yılda bir kez yapılan sağlık taraması ile erken teşhis ve ardından planlanan tedavi, hayat kurtarıcı olabilir.

Check-Up Ne Değildir?

Check-Up, sadece tahlil ve tetkikten oluşan bir inceleme değildir. Hastalık oluştuktan sonra yapılan tetkikler de Check-Up değildir.

Ne Zaman Yaptırmalısınız?

Yaş ilerledikçe hastalanma riski arttığından Check-Up’ın önemi artmaktadır. Genel olarak herhangi bir şikayetiniz yoksa yaşınıza göre önerdiğimiz Check-Up aralığı:

  • 20’li yaşlarda kolesterol, kan şekeri ve kan basıncı değerlerinizi yılda 1 kez,
  • Değerler normal çıkarsa 30 yaşına kadar 5 yıllık aralıklarla,
  • 30-40 yaş aralığında 3 yılda bir,
  • 40 yaşından sonra ise her yıl Check-Up yaptırabilirsiniz.
  • Fizik Muayene
  • Kan Yağlarının Ölçümü
  • Metabolizma Göstergelerinin Ölçümü
  • Karaciğer ve Böbrek Fonksiyon Testleri
  • Kan Hücre Sayımları
  • İdrar Tahlili
  • Akciğer Görüntülemesi
  • Göz ve Kulak – Burun – Boğaz Tetkikleri (50 yaş üstü işitme testi)
  • Karın İç Organlarının Tetkiki İçin
  • Batın Ultrasonografisi
  • Kalp Tetkikleri
  • (EKG – EKO – Eforlu EKG – HOLTER)
  • Tiroid ve Hormon Tetkikleri
  • Kadınlarda Meme Muayenesi ve Görüntüleme (40 yaş üstü Mamografi,
  • 40 yaş altı Mamografi USG)
  • Kadınlarda Jinekolojik İnceleme
  • (Rahim ağzı kanseri testi)
  • Erkeklerde Prostat Tetkikleri
  • Gaitada Gizli Kan
  • Vitamin, Mineral Ölçümü
  • (Demir, B12, Vitamin, Kalsiyum)
  • Kan Enfeksiyon ve Romatizma Paneli
  • Tümör Belirteçleri
  • Hepatit Belirteçleri

Check-Up’a Gelmeden Önce

  • Lütfen son 12 saat içinde bir şey yemeyin. Lipit profili, kan şeker düzeyi ve bazı tetkiklerin doğru sonuç vermesi için açlık durumu önemlidir.
  • Bazı ilaçlar, bitkisel tedaviler ve vitamin C gibi antioksidanlar kan şekeri ve metabolik değerler üzerine etkilidir. Düzenli olarak kullandığınız yaşamsal ilaçlar haricinde hiçbir şey almadan geliniz.
  • Alkol ve kafeini en az 1 gün önceden kesiniz.
  • Son 3 gün beslenmenize dikkat ediniz. Daha çok sebze ağırlıklı beslenmeye, hayvansal gıdalardan uzak durmaya özen gösteriniz.
  • Son 1 gün bedeninizi zorlayacak hareketlerden kaçının.
  • Efor testine tabii olacak misafirlerimizin yanlarında uygun ayakkabı ve rahat kıyafetler bulundurması iyi olacaktır.

Medova Check-Up Programları

  • 40 Yaş Üstü Kadın/Erkek Check-Up Standart
  • 40 Yaş Üstü Kadın/Erkek Check-Up Plus
  • 40 Yaş Üstü Kadın/Erkek Check-Up Kapsamlı
  • 40 Yaş Altı Kadın/Erkek Check-Up Standart
  • 40 Yaş Altı Kadın/Erkek Check-Up Plus
  • 40 Yaş Altı Kadın/Erkek Check-Up Kapsamlı
  • Kanser Tarama Check-Up Kadın/Erkek
  • Kardiyoloji Kalp Sağlığı Check-Up
  • Sindirim Sistemi Check-Up
  • Çocuk Sağlığı Check-Up
Read More

Diyabet Nedir?

Diyabet, insülin eksikliği ya da insülinin etkisindeki yetersizlikler sebebiyle vücutta karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yeterince yararlanılamadığı, kronik bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalığa bağlı kısa sürede veya uzun dönemde karşımıza çıkabilecek komplikasyonları azaltmak için hastalara sürekli tıbbi bakım gerekmektedir.

Diyabette en sık görülen şikâyetler; sık idrara çıkma, çok su içme, çok yemek yeme, halsizlik, çabuk yorulma, ağız kuruluğu ve gece idrara çıkmadır. Daha az görülen şikayetler ise; bulanık görme, sebepsiz kilo kaybı, geçmeyen enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları ve kaşıntıdır.

Diyabet Tipleri Nelerdir?

  • Tip 1 Diyabet (Genellikle mutlak insülin noksanlığı vardır.)
  • Tip 2 Diyabet (İnsülin direnci ve buna ilaveten ilerleyici insülin salgılama bozukluğu ile karakterizedir.)
  • Gestasyonel Diabetes Mellitus; gebelik sırasında ortaya çıkan ve genellikle doğumla birlikte düzelen diyabet tipidir.
  • Bazı hastalıklarda (Cushing sendromu gibi), ilaçlara (steroidler gibi) bağlı ortaya çıkan diyabet tipidir.

Diyabetin Tanısı ve Tedavisi

Açlık kan şekerinin 126 mg/dl’nin üzerinde olması, şeker yükleme testinde ikinci saatte kan şekerinin 200 mg/dl’nin üzerinde olması, üç aylık kan şekeri ortalamasının (HbA1C) 6.5 ve üzerinde olması veya rastgele bakılan kan şekerinin 200 mg/dl’nin üzerinde olması ile konmaktadır. Hastamızda bakılan bu değerler normalin üstünde fakat hedef rakamları aşmamışsa veya arada kalmışsa, gizli şeker aşamasında demektir.

Halkımız 40 yaşından itibaren 3 yılda bir, tercihen açlık kan şekeri ile diyabet açısından tetkik edilmelidir. Kilo fazlalığı olan kişiler üstüne bir de şu sayacağımız faktörlerden biri dahi kendisinde varsa 40 yaşını beklemeden ve daha sık tetkik yaptırmalıdır.

Ailesinde diyabet bulunanlar, 4.5 kg veya üzerinde bebek doğurmuş veya daha önceki gebeliğinde şekere yakalanmış kadınlar, hipertansiyonu olanlar, kolesterol bozukluğu olanlar, daha önce gizli şeker tanısı almış olanlar, hareketsiz bir yaşam süren veya fizik aktivitesi düşük olan kişiler özellikle dikkat etmelidirler.

Diyabet olan bireylerde HbA1C; 7 veya altında olmalı, açlık kan şekeri 80-130 mg/dl arasında olmalı ve tokluk kan şekeri de 160 mg/dl’nin altında olmalıdır. Kişinin bu hedeflere ulaşıp ulaşamadığı kendisinin parmaktan yapacağı şeker ölçümleriyle ve laboratuvar tetkikleriyle değerlendirilmelidir.

Diyabet Tedavisinde Diyet ve Egzersizin Önemi

Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle kişiye özel tıbbi beslenme tedavisi yani diyet önerilmelidir. Ana ve ara öğünlerinin planı yapılmalıdır.

Diyabet tedavisinde ana unsurlardan bir diğeri egzersizdir. Bireye özgü egzersiz türü belirlenmeli ve zamanlaması iyi yapılmalıdır. Haftalık olarak toplamda 150 dakika egzersiz programı önerilebilir.

Yeterli ve uygun yapılan diyet ve egzersiz sonrası ölçülen kan şekeri takibine göre ilaçlar eklenebilir. Kişinin durumuna en uygun ilaç seçilmelidir.

Bazı durumlarda ilaçlar kullanılamaz veya yetersiz gelir. O takdirde insülin verilmelidir. İnsülin uygulanması gereken durumlarda yemek öncesi uygulanan veya bazal insülinler değerlendirilmelidir.

Şu an için ‘Pankreas Nakli’ uygun hastalarda uygulanırken, ‘Adacık Hücre Nakli’ ancak donanımlı merkezlerde yapılması önerilmektedir.

Read More

BPH – İyi Huylu Prostat Büyümesi Nedir?

Erkeklerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sağlık sorunlarının başında prostat hastalıkları gelmektedir. Bu hastalıkların arasında en sık görülen, iyi huylu prostat büyümesidir. Prostat, idrar torbasının çıkışında yer almakta olup idrar kanalını çepeçevre sarmaktadır. Ağırlığı normalde 18-20 gram olan bu organın işlevi erkekte; meninin sıvı kısmının yapımında yer almak ve idrar yolları enfeksiyonlarına karşı koruyucu maddeler üretmektir. İyi huylu prostat büyümesinin yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır. İdrar yapmada zorlanma, idrar yaptıktan sonra rahatlayamama, gece tuvalete sık kalkma, sık sık idrara çıkma, kesik kesik idrar yapma ve idrar kaçırma gibi şikâyetlere neden olan bu sorun 50 yaş üstü erkeklerin  %50 – 80’ inde görülmektedir.

Prostat Büyümesi Tedavisinde Altın Standart Dönemi

HoLEP yani Holmiyum Lazer Prostatektomi, iyi huylu prostat büyümesinin tedavisini gerçekleştiren bir ameliyattır. Yöntem idrar kanalından endoskopik yolla lazer enerjisi kullanılarak uygulanmaktadır. Bu yöntem tüm dünyada özellikle büyük prostatlarda ALTIN STANDART tedavi yöntemi olarak benimsenmektedir.

Hastalara Üst Düzey Konfor Sunan Yenilikçi Tedaviler

HoLEP yöntemiyle vücutta bir kesi ve ameliyat izi olmaksızın idrar kanalından girilerek, idrar yapma zorluğuna neden olan prostat dokusu lazerle alınmaktadır. HoLEP ameliyatında kullanılan Holmiyum Lazerin doku derinliği 0,4 mm olduğundan erkeklikle ilgili sinirler üzerinde hiçbir zararı bulunmamaktadır. İdrar kesesine itilen prostat dokusu “morsellatör” denilen kıyıcı özel bir aletle küçük parçalar haline getirilmekte, çıkarılan bu prostat dokusu tahlile gönderilerek patolojik inceleme yapılmaktadır.

HoLEP yönteminin uygulanabildiği vakalar aşağıda sıralanmaktadır.

  • İlaç tedavisine yanıt vermeyen prostat hastaları
  • İdrar yapamayan ve sonda takılan hastalar
  • Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastalar
  • Böbreklerinde genişleme (Hidronefroz) olan hastalar
  • Mesanesinde taş olanlar
  • Tekrarlayan idrar yolu kanaması olan hastalar
  • Ciddi kalp ve akciğer problemi nedeniyle diğer yöntemlerin yüksek riskli olduğu hastalar

HoLEP Yönteminin Avantajları Nelerdir?

  • Herhangi bir kesi yoktur, tamamen kapalı olarak idrar yolundan yapılmaktadır.
  • Geride büyümüş adenom dokusu kalmadığından tekrarlama durumu söz konusu değildir.
  • Hastanede kalış süresi diğer yöntemlere göre çok daha kısadır.
  • İyileşme çabuk olduğundan günlük aktivitelere dönüş diğer operasyonlara göre çok daha erken olmaktadır.
  • Sondalı kalma süresi diğer yöntemlere göre daha kısadır.
  • Sertleşme problemi gibi cinsel bozukluklara sebebiyet vermemektedir.
  • Operasyondan sonra idrar yaparken ağrı ve yanma kaybolmaktadır.
  • Ameliyat sırasında ve ameliyat sonrası kanamalar çok az görülmektedir.
  • Elektrik enerjisi kullanılarak doku yakılmadığı için çevre dokular zarar görmemektedir.
  • Ameliyattan sonra idrar kaçırma sorunu kalıcı olarak ortadan kalkmaktadır.
  • Alınan parçalar patolojiye gönderilerek kanser araştırması yapılabilmektedir.
  • Tüm büyüklüklerdeki prostatlara güvenle uygulanabilmektedir.
  • Kan sulandırıcı kullanan ve kalp-akciğer problemi olan hastalarda, lazerin kanama kontrolü daha iyi olduğundan diğer yöntemlere göre daha avantajlıdır.
Read More

Porsiyonlarınızı Küçültün

Yaz aylarının tatil sezonu olması nedeniyle beslenme konusunda normalden daha abartılı davranabiliyoruz. Gereğinden ve normalden fazla besin tüketmek ise midemizi ciddi şekilde yoruyor. Mide aşırı derecede dolduğunda besinleri sindirme işlemini yeterli miktarda gerçekleştiremiyor. Sonuçta mide krampları ve rahatsızlık hissi gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle sindirim sağlığı için yaz aylarında küçük porsiyonlar tüketmeye özen göstermekte fayda var.

Yeteri Kadar Sıvı Tüketin

Su, sindirim sisteminin aktive olmasını sağlayan ve bu işlemi kolaylaştıran en sağlıklı içecektir. Üstelik suya yaz aylarında, artan sıvı kaybı nedeniyle daha fazla ihtiyaç duyarız. Bu nedenle sindirim sağlığını korumak için günlük tüketilmesi gereken su miktarını (2- 2,5 litre) tüketmeye özen göstermemiz gerekir. Yemeklerden önce ılık su içmenin sindirim sürecinin başlamasına yardımcı olduğunu da söylemeden geçmeyelim!

Hareket Edin

Sindirim sisteminin çalışması için yüksek miktarda kan akışına ihtiyacı vardır. Egzersiz ise kan akışını arttıran en sağlıklı aktivitedir. Bu nedenle yemeklerden bir süre sonra veya yemeklerden önce egzersiz yaparak sindirim sürecini destekleyebilir ve olası sindirim problemlerini engelleyebilirsiniz.

Stresten Uzak Durun

Yukarıda da belirttiğimiz gibi stres, sindirim sistemi üzerinde direkt olarak etki sahibi olabilir. Özellikle yaz aylarının yüksek sıcaklıkları, stres seviyemizi arttırmaktadır. Sonuçta ise ortaya mide krampları, bağırsak problemleri gibi yaşam kalitesini düşüren durumlar çıkmaktadır. Dolayısıyla sindirim problemlerinden kaçınmak için stres kontrolü öğrenilmeli; vücudu strese sokacak durumlardan uzak durulmalı ve rahatlatıcı aktivitelerde bulunulmalıdır.

Aşırı Yağlı Beslenmeyin

Yaz aylarında sindirim problemlerinden korunmak için aşırı yağlı gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır. Çünkü yağın sindirimi zorlaştırdığı bilinmektedir. Bu mevsimde aldığınız yağ miktarını azaltarak sindirim sağlığınızı destekleyebilir ve bu süreci kolaylaştırabilirsiniz.

Beslenmenize Lifli Besinleri Dahil Edin

Lifli gıdalar, zengin lif içerikleri sayesinde sindirim sürecine yardımcı olurlar. Bu nedenle beslenme düzeninize bu türden besinleri ekleyerek sindirim sağlığınızı destekleyebilirsiniz. Tam tahıllar, kuru erik, armut, narenciye meyveler, nektarin, şeftali, elma, muz, böğürtlen, sarı veya yeşil mercimek, fasulye, nohut gibi baklagiller, brokoli, brüksel lahanası, havuç gibi sebzeler lif bakımından zengin besinlere örnek olarak gösterilebilir.

Tuzlu Ve Baharatlı Gıdaların Tüketimini Sınırlandırın

Tuzlu ve baharatlı gıdalar sindirim sistemi sağlığını olumsuz yönde etkiler. Üstelik bu etki, yaz aylarında normalden daha fazla hissedilecektir. Bu nedenle olası sindirim problemlerinden uzak durmak için tuz ve baharat kullanımı en aza indirgenmeli, gerekirse hiç tüketilmemelidir.

Read More

Ara Öğün

Ara öğün sadece diyet programlarının değil, sağlıklı beslenmenin yapı taşı. Dolayısıyla yaz kış fark etmeksizin ara öğünlerine kesinlikle dikkat etmeli ve özen göstermelisiniz. Her ana öğünden en az 2 saat sonra bir ara öğün şart. Yaz aylarında ferahlatan ara öğünler içinse tercihizinizi; yoğurt, soğuk süt, kuruyemiş (leblebi, fındık, badem vb.), 1 meyve, yumurta vb. besleyici gıdalardan yana kullanabilirsin. Tek dikkat etmeniz gereken nokta, miktar kontrolü.

Yazın İçecek Olarak Ne Tüketilmeli?

İhtiyacımız olan tek şey su. Özellikle su kaybının hat safhada yaşandığı yaz aylarında su tüketimini en az 2,5-3 litre aralığında tutmakta fayda var. Günlük su tüketimine ek olarak ferahlatıcı bir şeyler içmek isterseniz detoks suları, miktara dikkat etmek koşuluyla taze sıkılmış meyve suları, ev yapımı ayran veya sade soda iyi bir tercih olabilir.

Tatillerin Vazgeçilmezi: Açık Büfeler

Yaz aylarında diyet yapanlar ya da kilolarını korumaya çalışanlar için en önemli konularda biri de açık büfede yemek seçimi. Eğer yemek açık büfeden yenilecekse tabağınıza önce salata ve sebze yemeği, daha sonra fırında, buharda pişirme gibi sağlıklı yöntemlerle pişmiş et, tavuk, balık alarak daha dengeli bir tabak oluşturabilirsiniz. Tatlısız olmaz diyorsanız tercihinizi sütlü tatlılardan yana yapabilirsiniz.

Havaların ısınmasıyla beraber sıcak yemekler yerine kızartmalar, yüksek kalorili atıştırmalıklar, garnitürler ve salatalar daha çok tercih edilebiliyor.  Bu yiyeceklerin yanında özellikle mayonez ve yağ eklenerek yapılan soslar kaloriyi daha da arttırıyor.

Kızartma yerine sebzelerinizi fırınlayarak ya da buharda pişirerek, salatalarınızda mayonez yerine baharatlar kullanıp daha sağlıklı soslar hazırlayarak kendinize fit bir çözüm bulabilirsiniz.

Yazın Vazgeçilmezi: Karpuz-Peynir ikilisi

Çok sevilen karpuz peynir ikilisi sağlıklı bir tercih olsa da yine de kontrollü tüketmekte fayda var. Karpuzun su oranı yüksek olduğu için su ve mineral ihtiyacımızı karşılamaya yardım edebilir.

Karpuz gibi üzüm, kavun, şeftali de su oranı yüksek olan meyvelerdendir. Siz de sağlıksız atıştırmalıklar yerine yaz meyvelerini günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz.

Sıcak Havalarda Gıda Güvenliği

Gıda zehirlenme vakaları hava sıcaklığının artmasıyla beraber artıyor. Eğer dışarıdan yiyorsanız güvendiğiniz yerlerde yemek yemeye, eğer evde kendiniz hazırlıyorsanız yemeğinizi oda sıcaklığında çok fazla bekletmemeye özen gösterin.

Mangal Keyfi Yaparken Dikkat

Yazın en popüler aktivitelerinden olan piknik ve barbekü keyfi yaparken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Ateşe yakın bir şekilde pişmeye bırakılan etlerde kanserojen maddeler oluşabilir. Özellikle etin kömürleşen kısımları tüketilmemelidir. Bu noktada fırında veya buharda pişirme daha sağlıklı bir alternatif olacaktır.

* Yaz aylarında tüketilen gazlı içecekler, vücudunuzun sıvı ihtiyacını artırır. Bu nedenle hem gazlı içeceklerden hem de aşırı çay ve kahve tüketiminden uzak durun.

İşte Sıcaklarda Serinleten 8 Sağlıklı İçecek:

  • Su
  • Süt
  • Ayran
  • Maden suyu
  • Şekersiz limonata
  • Soğuk bitki çayları
  • Şekersiz kompostolar
  • Taze sıkılmış meyve suyu

* Sağlıklı beslenme için günlük beslenmenizde 4 yapraklı yonca modelini uygulayın. 4 yapraklı yoncanızı 4 ana besin grubundan oluşturun.

İşte Bir Yoncanın 4 Yaprağını Oluşturan 4 Grup:

  • Süt ve ürünleri (süt, yoğurt, ayran, cacık)
  • Et – kuru baklagiller – yumurta – peynir
  • Ekmek – tahıl (ekmek, pilav, çorba)
  • Meyve – sebze

Hem Pratik Hem Serinleten Detoks Tarifi

Tadı ve kokusu kadar rengiyle de yaz sofralarının baş tacı olmaya aday. Elma, salatalık, frambuaz ve limonun muhteşem birleşiminden ortaya çıkan bu detoks içeceğini hazırlamak da oldukça pratik.

1 litre suya 1 çay bardağı frambuaz, 1 yeşil elma ve 1 adet salatalık kabuklarıyla birlikte doğranmış şekilde ekleyin. Son olarak da limonu dilimleyin ve suya katın. 3-5 saat kadar ağzı kapalı büyük bir kavanozda beklettiğin suyu gün içerisinde belirli aralıklarla tüketebilirsiniz.

Ev Yapımı Dondurma

1 kase yoğurt

1 / 2 muz

3 – 4 çilek (donmuş)

Yoğurt, donmuş çilek ve muzu karıştırıcıdan geçirin. Damak tadınıza uygun olarak bal, vanilya gibi eklemeler de yapabilirsiniz. 3 – 4 saat buzlukta beklettikten sonra tüketebilirsiniz.

Sağlıklı Çilekli Smoothie

Malzemeler:

200 gram çilek

1 çay bardağı süt

1 su bardağı yoğurt

5 küp buz

Tarifi:

Çilekleri bir poşet içine koyun, buzlukta bekletin. Yoğurt ve sütü blendırda çırpın. Çilek ve buzları da içine ekleyip karıştırın; çilekli smoothieniz hazır

Yeşil Ayran

Normal ayrana göre vitamin ve mineral yönünden daha zengin olan yeşil ayranla, fazla kilolarınızdan kurtulmaya ne dersiniz?

Yeşil ayran renginden de anlaşılacağı gibi tam bir C vitamini deposudur. Bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve çok güçlü bir antioksidandır. Hem bizi kansere karşı korur hem de tüm hastalıklara karşı dirençli olmamızı sağlar.

Kalsiyum bakımından da oldukça zengin olan bu içecek tokluk hissini arttırarak kilo vermeye yardımcı olur. Özellikle de bel ve göbek çevresindeki yağların yakılmasını hızlandırır.

Yeşil ayran yalnız kilo vermek isteyenlerin değil, sporcuların ve sağlıklı beslenmeye özen gösterenlerin de zevkle tüketebileceği alternatif bir içecektir.

Malzemeler

1 su bardağı yoğurt

1 sade maden suyu

3 dal taze nane

Hazırlanışı:

Naneleri ve yoğurdu blenderdan geçirin.

Blenderdan geçirdiğiniz yeşil renge dönen ayranın üzerine doğal maden suyunu ilave edin.

Maden suyu içeceğin içerisindeki mineral miktarını arttırır.

Karpuzlu Limonata

Malzemeler

3 üçgen dilim karpuz

Yarım limon

1 sade maden suyu

Hazırlanışı: Karpuz dilimlerini blenderdan geçirin. Pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar karıştırın.

Karpuzlar pürüzsüz bir kıvam alınca üzerine limon suyu ve maden suyunu ekleyip, güzelce karıştırın.

Karpuzlu limonatayı buzdolabında soğuttuktan sonra limon dilimleri ve nane yapraklarıyla servis edebilirsiniz.

Read More

Keten Tohumu

Omega yağ asitleri bakımından zengin olan keten tohumu yağ yakımını hızlandırır ve yağın vücutta depolanmasını önler.

Hindistan cevizi yağı

İçinde bulunan orta zincirli trigliseritler; vücudumuzun depolamak yerine enerji için kullanmayı tercih ettiği bir yağ cinsidir, bu da kilo almanıza önler. Günlük; 1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı tüketiminin; insülini dengelediği ve göbek bölgesinde yağlanmayı kadınlarda azalttığı görülmüştür.

Zencefil

Zencefil yağ yakımı için mükemmel bir baharattır, yağ yakımını hızlandırır, antiviral ve antienflamatuvar etkisi gösterir. Vücut ısısını etkileyerek metabolizmayı %20 oranında artırdığı görülmüştür.

Yeşilçay

Yeşil çayda kafeinin yanı sıra yüksek miktarda fenolik bileşikler bulunmaktadır.

İçeriğindeki kafein ve kateşinle yağ yakımını destekler ve kilo kaybını kolaylaştırır, metabolizma hızında da artış sağlar.

Tarçın 

Kan şekeri regülasyonu sağlandığında, yağ yakımı ve kilo vermede kolaylaşır.

Elma Sirkesi

Klinik çalışmalarda elma sirkesinin kan basıncını, kolesterolü ve tokluk kan şekerini düşürdüğü kanıtlanmıştır. Elma sirkesinin kilo, serum trigliserit seviyesi, yağ alanları ve vücut yağ kütlesinde azalmaya sebep olduğu görülmüştür.

Süt ve Süt Ürünleri

Süt ve süt ürünleri içerisindeki kalsiyum yağ yakımını sağlayan en önemli mineraldir. Yağsız süt ürünleri tüketmek hem protein içeriği, hem de metabolizmayı hızlandıran etkisi ile yağ yakımını hızlandırır.

Read More