Monthly Archives Ocak 2022

Dermostria Nedir?

Doğum sonrası, hızlı kilo alıp verme ve hormonal değişimler sonrası sıklıkla karın, üst kol, kalça ve bacaklarda görülen çizgisel deri çatlaklarının tedavisine yönelik geliştirilen bir teknolojidir. Dermostria, ciltte kollajen üreten fibroblast hücrelerini uyarır ve derinin esnekliğini sağlayan elastin üretimini artırır. Bu işlemde çatlaklı bölgeye vakum masaj ve sonrasında peeling solüsyonu uygulanarak sorunlu bölgede kontrollü bir hasar oluşturulur. Dokunun iyileşme mekanizması uyarılarak kendini yenileme özelliği harekete geçirilir. Tek seansta etki genelde başlar, çatlakların durumuna göre 1 ay sonra ikinci seans gerekebilir. Uygulama süresi ortalama 30 dakika- 1 saat arasıdır. İşlem sonrası, tedavi bölgesinin sudan 1 gün, güneşten 1 hafta boyunca korunması gerekir.

Read More

Cutera ND Yağ Lazer Nedir?

Gül hastalığı (rozase), damarsal benler, güneş hasarına bağlı yüzde kılcal genişlemesi, bacakta damarların genişlemesi gibi birçok farklı damarsal sorunlarda uygulanabilen bir lazer türüdür. Tüm cilt tiplerine uygundur. Etkili soğutma sistemi ile konforlu bir uygulama sağlanır. İşlemin hemen sonrasında etki genelde başlar. Damarların yapısına ve yaygınlığına bağlı olarak ayda bir ortalama 3-6 seans uygulanabilir.

Read More

Aquapeel Nedir?

Medikal bir cilt bakım sistemi olan Aquapeel işleminde, yüksek frekanslı ultrason dalgaları ile cilt yüzeyindeki ölü tabakanın su yardımıyla temizlenmesi sağlanır. Aynı zamanda cilt bakımında kullanılan hücre yenileyici, akne oluşumunu azaltıcı vb. içerikler, ultrason yardımı ile cilt altı dokularına iletilmiş olur. Cildin ihtiyacına göre 5- 10 dk. Süreyle uygulanan alfa hidroksit asit ile cilt yüzeyindeki ölü dokular temizlenir ve gözenekler açılır. Daha sonra 5- 10 dk. süre salisilik asit ile cildin alt katmanlarına barınan bakteri ve parazitlerin temizliği sağlanır. En son uygulanan solüsyon ile de cilt yatıştırılır ve cildin nem alması sağlanır. Cildin derinlemesine temizlenmesi ve pürüzlü ciltte iyileşme sağlaması bakımından avantajlı bir uygulamadır.

Read More

Altın İğneli Radyofrekans Nedir?

Altın iğneli RF, uçlarında 25 adet altın kaplama iğneler bulundurur. Bu yöntemle derinin altına kontrollü olarak ısı verilir. Böylece deri altında yalancı bir yara mekanizması uyarılarak cildin yenilenmesi sağlanmış olur. Yanık ve yara izlerinde, akne izlerinde, yaşlılığa bağlı kırışıklık ve sarkmaların tedavisinde, göz çevresi morlukların tedavisinde, cilt lekelerinin azaltılmasında etkilidir. Kişi ertesi gün işine devam edebilir. İşlem sonrası oluşan kızarıklık en fazla 1 haftada kaybolur.

Read More

Accent V-Shape Nedir?

Yaşlanmayla birlikte yüzde sarkma oluşan ve belirginliğini kaybeden yüz hatlarını keskinleştirmek isteyen hastalar için ideal bir sistemdir. Ultrason ve radyofrekans bir arada kullanılır. Dokuda enine yayılan ultrason dalgaları ile yağ dokusunun fazla olduğu bölgelerde yağ hücreleri parçalanır. Ultrason ardından uygulanan radyofrekans enerji ile cildin kollajen üretimi uyarılarak cilt kalitesinde artış sağlanır. İşlem yaklaşık 20 dakika sürer. Cildin durumuna ve sorunlara bağlı olarak 2 hafta arayla ortalama 4-6 seans uygulanabilir. En sık yüzde germe, çene hattı ve gıdık bölgesinin şekillendirmede kullanılmakla birlikte, bölgesel yağların azalması istenen göz çevresi, boyun, kalça, diz, bel, karın, koltuk altı gibi alanlara da uygulanabilir. İşlem sonrasına günlük hayata hemen geri dönülebilir.

Read More

Yüz Germe Nedir?

Özellikle yaş almayla birlikte doğal olarak yüzün görünümünde de bazı değişiklikler yaşanmaktadır. Zaman içinde cildin elastikiyetini kaybetmesiyle birlikte cilt daha gevşek bir hale gelmektedir. Bununla birlikte bazı bölgelerde yağ birikintileri azalırken, bazı bölgelerde artma gözlemlenir. Bu noktada yüz germe ameliyatları istenen görünüme ulaşmak için fayda sağlayabilmektedir. Yüze daha genç bir görüntü sağlamak amacıyla gerçekleştirilen yüz germe (ritidektomi) ameliyatları çoğunlukla kozmetik amaçlı gerçekleştirilen cerrahilerdir.

Yüz Germe Ameliyatında Hangi Yöntemler Kullanılır?

Yüz germe için ameliyatsız bazı alternatifler bulunsa da yüz germe cerrahi bir işlemdir. Dolayısıyla doğru hasta seçimi ve öncesinde yapılacak muayene son derece önem taşımaktadır. İhtiyaçlar doğru olarak ortaya konulamadığında ameliyatsız teknikler yetersiz düzeltmelerle sonuçlanmaktadır. Kesin bir sınır olmamak ile beraber ortalama 50 yaşından itibaren yetersiz kalabilmektedir.

Alın Germe (Frontal Lift) ve Kaş Kaldırma

Kaş ve üzerindeki alın bölgesine açık veya endoskopik olarak müdahale edilmesi işlemidir.

Şakak Germe (Temporal Lift)

Göz kenarı ve kaş kenarına yapılan müdahaledir.

Orta Yüz Germe (Midface Lift)

Alt göz kapağı bölgesinden girilerek sarkmış yanak bölgesinin tekrar askılama işlemidir.

Yüz Germe (Ritidektomi, Face Lift)

Kulak sınırından başlayan bir kesi ile cilt altındaki dokunun şekillendirilmesi ve fazla cildin çıkartılması işlemidir.

Boyun Germe (Neck Lift)

Sıklıkla yüz germe ile beraber kesi hattının kulak arkasına uzatılması ve çene altından yapılan kesi ile boyun bölgesinde cilt altı dokunun sıkılaştırılması ve fazla cildin çıkartılmasını içermektedir.

Yüz Germe Ameliyatı Öncesinde Nelere Dikkat Edilmeli?

Cerrahi öncesinde doğru hasta seçimi ve hastaya uygun yöntemin belirlenmesi yapılacaklar listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. Hastanın/danışanın ana şikâyeti belirlenmeli ve beklentisinin gerçekçi olduğu konusunda hemfikir olmak da son derece önemlidir.

Hastanın/danışanın detaylı tıbbı geçmişi değerlendirildikten sonra kanamaya ve yara iyileşmesinde gecikmeye sebep olabilecek kullanılan ilaç, bitkisel ürünlerin kullanımı bırakılması gerekmektedir. Bu noktada hekimin yönlendirmeli doğrultusunda hareket edilmelidir. Ayrıca yüz germe işlem öncesinde sigara kullanılıyorsa bırakılmasında da yarar vardır.

Yüz Germe Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Yüz germe ameliyatları genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Kulak ön sınırından yapılan kesi ile girilerek cilt altındaki smas denilen yapının şekillendirmesini yapıldıktan sonra fazla cilt dokusunun çıkartılması şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sıklıkla şakak ve boyun germe eşlik edebilir ve kesi hatları şakak bölgesine ve kulak arkasına doğru uzatılır.

Yüz Germe Ameliyatı İle Birlikte Yüze Başka Estetik Uygulamalar Yapılabilir mi?

Yüz germe ameliyatları sırasında, hastanın/danışanın yüzünde hacim kaybı varsa yüze yağ enjeksiyonu ile hacim artırılabilmektedir. Beraberinde göz kapağı estetiği, burun estetiği gibi cerrahi işlemler de aynı ameliyat sırasında yapılabilmektedir.

Daha Önce Estetik Uygulama Yapılmış Yüze, Germe Ameliyatı Yapılır mı?

Yüz germe ameliyatı kişinin yüzünde 10-20 yaş gençleşme yaratabilmektedir. Ancak ameliyattan sonra yaşlanma ve yaşlanmanın etkileri tekrar başlayacaktır. Zira güneş ışınları ve yer çekimi cildin yaşlanması için değiştirilemeyen faktörlerdendir. Dolayısıyla güneş ışınlarının zararlı etkilerini azaltmaya yönelik önleyici çalışmalar yapması önemlidir. Etkileri uzun yıllar sürmesine rağmen ileride talepler doğrultusunda tekrar yüz germe işlemi yapılabilmektedir.

Yüz Germe Ameliyatı Sonrasında Nelere Dikkat Edilmeli?

Ameliyat sonrası özellikle erken dönemde tansiyonu yükseltip kanamaya sebep olacak manevralardan kaçınmak gerekmektedir. Ödem ve morarmaların daha az olması için buz uygulaması ve başın bir miktar yukarıda tutulması önemlidir. Yara iyileşmesini geciktirecek ilaç ve maddelerden (sigara) uzak durulmalıdır. Bunun yanında hekimin belirttiği tavsiyelerine harfiyen dikkat edilmesi de son derece önemlidir.

Yüz Germe Ameliyatında Sonuçlar Ne Zaman Alınır?

Ameliyat sonrası erken dönemde ödem ve kanamalar oluşabilmektedir. Asimetrilik göze çarpabilir. Ancak tüm bu şikâyetler ilk haftada göze çarpabilir. Bunlar çoğunlukla ilk hafta içinde düzelecektir. Yüzün oturması ve nihai halini alması için beklenilmesi gereken süre yaklaşık 3-6 aydır.

Mini Yüz Germe Estetiği Nedir?

Mini yüz germe estetiğinde de, yüz germe ameliyatıyla benzer kesiler kullanılmaktadır. Ancak burada derinin kaldırıldığı bölüm daha sınırlıdır. Bu işlem genel anestezi gerektirmeden sedasyon altında ve bölgesel uyuşturma ile yapılabilmektedir. Çene kenarı ve boyun bölgesindeki deformasyonlar sorunları bu şekilde ortadan kaldırılabilmektedir. Mini yüz estetiğinde iyileşme süresi daha hızlıdır ve yüzün doğallığını bozmadan uygulanabilen bir yöntemdir.

Read More

Yara İzi Tedavisi Nedir?

Yara izleri (skar), kişinin dış görünümdeki estetiğini bozmaları, istenmeyen anıları hatırlatmış olmaları ve çoğu kez de kaşıntı-kabarma gibi şikayetlerin sebepleri olurlar. Bu nedenle de hem tedavi amaçlı olarak hem de estetiği sağlayabilmek için, tedavileri plastik cerrahi açısından her zaman önemli bir yer tutmaktadır.

Kazalara, yanıklara, geçirilmiş cerrahi işlemlere ya da kişinin kendi vücudunda yaptığı travmalara bağlı olarak oluşabilen izlerin tedavisinde her geçen gün gelişen teknolojik uygulamaların hedefi izi en belirsiz hale getirmektir.

İzin tedavisi, izin oluş şekli, oluş zamanı, yaralayıcı alettin türü, yaralanma sonrası uygulanan tedavi, kişinin vücudunun yaraya verdiği reaksiyon gibi bir çok etkene bağlıdır. İz tedavisindeki protokollerde bu etkenlere bağlı olarak değişmektedir. Plastik cerrahi sanatının hedefi, izi en az belirsiz hale getirmektir. Bu konuda çeşitli araştırmalar devam ederken, biz plastik cerrahlar yaptığımız operasyonlarda izleri saklamayı ve olabilecek en estetik sonucu yakalamayı hedefleriz. Ancak, acil cerrahi olaylardan, kazalardan, bıçak, cam, falçata, jilet gibi tedavi edilmemiş kesici alet yaralanmaları sonrasındaki bazı yaraların iyileşme izleri gerçekten kabul edilebilir gibi değildir. Tedavide bu izleri daha belirsiz hale getirmeye çalışırız.

Tedavilerin zamanlaması da yaranın durumuna ve hastaya göre planlanmaktadır. Bazı yaralarda tedaviye hemen başlanabilirken, bazılarında yara olgunlaşması olan ortalama 6 ay beklenebilir. Bunun kararını sizi muayene eden hekim vermelidir.

Yara Nasıl En Az İzle Tedavi Edilir?

Öncelikle yaranın ilk müdahalesi doğru olarak yapılmalıdır. Kesi alanı cerrahi kesilerdeki gibi temizlenmeli, yara kenarları düz hale getirilmeli ve yara katlarına uygun olarak en uygun sütür materyali ile kapatılmalıdır.

Tedavi sonrası uygun bakım ve kontrollerin doktorunuzun belirttiği programla yapılması ikinci esastır. Özellikle kol, bacak gibi yarada gerginlik oluşabilecek bölgelerde iz oluşumu daha fazladır. Bu bölgelerde tedaviden sonra gerginlik azaltıcı pozisyonlar yaranın daha az izle sonuçlanmasını sağlar. Yara izini önlemede önemli diğer bir faktörde, güneşten korunmaktır. Ortalama 18 ay yara yeri güneşten korunmalıdır. Uygun güneş koruma faktörlerinin doğru olarak kullanılması iz tedavisinde olumlu sonuca ulaşmamızı sağlayacaktır.

Yara İzi Tedavisinde Uygulanabilecek Yöntemler;

  • Lazer
  • Radyofrekans Altın İğne
  • PRP
  • Yağ Dolgusu
  • Dolgu
  • Dermabrazyon
  • Cerrahi Revizyon
Read More

Uyluk (Üst Bacak) Germe Tedavi Yöntemi Nedir?

Kişiler fazla kilo kaybı yaşadıklarında, hamilelik dönemlerinden sonra ya da yaşlarının ilerlemesi ile uyluk -üst bacak- bölgelerinde yağlanma ve sarkmalar meydana gelebilir. Bu durum hem hastanın estetik anlamda mutsuz hem de hastanın yürürken rahatsız olmasına neden olup konforunu da bozabilmektedir. O nedenle bazı hastalar uyluk germe (üst bacak germe) operasyonuna ihtiyaç duyabilirler.

Bu problemlerin tedavisi için uygulanabilecek yöntemlerden bir tanesi lazer lipoliz yöntemidir. Ancak sorunun kapsamı genişlediğinde bazen lazer lipoliz yöntemi tek başına yeterli olmayabilir. Bu yüzden de hastaya bacak estetiği olarak uyluk germe (üst bacak germe) operasyonu ile bölge kasığa doğru gerdirilebilir.

Fakat hastaya böyle bir operasyonun yapılabilmesi konusunda hem hastanın rahatsızlık bulunan bölgesindeki derinin kalitesi hem de hastanın ortaya çıkabilecek kesi izleri ile alakalı toleransı karar alma sürecini etkileyecektir. O sebeple öncesinde hastanın detaylı bir şekilde muayene edilmesi gerekebilir.

Uyluk Bölgesinde Yağlanma ve Sarkma Neden Olur?

Hem fazla kilo verildiği durumlarda hem hamilelik döneminden sonra hem de yaşın ilerlemesi ile uyluk olarak belirtilen üst bacak bölgesinde çeşitli deri sarkmaları ve deri gevşemeleri görülebilir. Bu gibi durumlarda hastalar bacak estetiği ihtiyacı içerisine girebilirler. Çünkü uyluk bölgesinde cilt fazla incedir ve sarkma ya da çatlama gibi reaksiyonlara oldukça eğilimlidir. Özellikle bu durum çok fazla kilo vermiş hastalarda görülebilir. Çünkü ciltte esneme meydana gelir ve cilt kendini toplayamadığı için sarkma oluşabilir. Bu gibi sorunların giderilmesi amacı ile üst bacak germe ameliyatı yapılabilir.

Uyluk Germede Hangi Yöntem Kullanılır?

Hasta böyle bir şikayet ile geldiğinde hastaya detaylı bir muayene yapılır. Bu muayenede hem hastanın uyluk germe (üst bacak germe) operasyonundan nasıl bir beklentisi olduğu öğrenilir hem de hastanın uyluk bölgesinde bulunan derinin kalitesi ve yağ fazlalığı incelenir. Özellikle bölgede yalnızca yağlanma bulunuyorsa ve sarkma görünmüyorsa bazen lipomatik ile liposuction uygulaması tek başına yeterli olabilir. Bu uygulama ile üst bacak inceltme ve bacak sıkılaştırma imkanı sağlanabilir. Ancak hastanın uyluk bölgesinde sarkma olarak nitelendirilebilecek gevşeme ya da benzeri bir durum var ise klasik tarzda liposuction uygulaması yeterli olmayabileceği için başka bir bacak estetiği yöntemi üzerinde durulması gerekebilir.

Özellikle hastanın uyluk bölgesinde yağlanma ile beraber belirgin bir sarkma sorunu da var ise hastaya uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatı yapılması gerekecektir. Eğer doktor gerekli görür ise uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatını lazer liposuction tedavisi ile destekleyerek de gerçekleştirebilir. Böylece hem bölgede bacak sıkılaştırma hem üst bacak inceltme hem de genel bir toparlanma sağlanabilir. O nedenle operasyon öncesinde yapılacak muayene çok önemlidir. Hasta muayenesi sonrasında doktor hastaya yapılması gereken ameliyat ile ilgili olarak detaylı bilgi verecektir. Ardından da hastanın operasyona karar verme süreci başlayacaktır.

Uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatı ile bölgedeki sarkmış durumda olan yağ dokusu ve de fazlalık olan cilt çıkarılabilir. Uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilebilir.

Uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatının süresi hakkında muayene yapmadan net bir bilgi vermek doğru olmaz. Çünkü hastaya yapılacak ameliyatın kapsamı bu muayene sonrasında ortaya çıkacaktır. Ancak ortalama 1 ya da 2 saat gibi bir süre alacağı söylenebilir. Aynı şekilde hastanın uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatı sonrasında 1 ya da 2 gün de hastanede kalması gerekebilir. Bu konu da yine hastanın sağlık durumuna, ameliyatın kapsamına ve başka benzeri değişkenlere göre farklılık gösterebilir.

Genellikle uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatında hastanın sorun bulunan bölgesindeki yağ dokusu çıkarılmaktadır öncelikle. Sonrasında bacak sıkılaştırma sağlanabilmesi amacı ile bölgedeki fazlalık deri yukarıya doğru yani kasıklara doğru gerilir. Bu yöntemin hastanın sorunu için radikal bir çözüm sağlayabileceğinden söz edilebilir. Fakat elbette uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatı kararının verilmesinde hastanın deri kalitesi ve ortaya çıkacak kesi izleri konusunda düşüncesi de önemli olacaktır. Çünkü zaman içinde çizgi halinde bir ize dönüşebilecek olsa da uyluk germe (üst bacak germe) operasyonunun yöntemi itibariyle bir kesi izi bulunur.

Uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatının ardından hasta çok şiddetli ağrılar çekmez. Hastanın yaşayacağı ağrılar için de doktorun vereceği ağrı kesiciler yeterli olacaktır.

Uyluk Germe Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Etmek Gereklidir?

Uyluk germe (üst bacak germe) operasyonu direkt olarak hastanın bacaklarında gerçekleştirilen bir ameliyat olduğu için en az bir hafta süre ile hastanın çok yoğun hareketlerden kaçınması gerekecektir. Aynı şekilde dikiş bölgesinin de korunması çok önemli olacaktır. Pek çok estetik cerrahi operasyonunda olduğu gibi uyluk germe (üst bacak germe) operasyonunda da haftanın birkaç hafta süre ile korse kullanması gerekecektir. Bu konuda yapılması gerekenleri ve hastanın dikkat etmesi gereken konuları hem operasyon öncesinde hem de operasyon sonrasında doktor hastaya aktaracaktır. Hastanın mutlaka doktorun tavsiyelerine eksiksiz bir şekilde uyması iyileşme sürecine katkı sağlaması adına oldukça önemli olacaktır.

Uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatının sonrasında hastanın aynı zamanda dikiş bölgesinin açılmaması için de özen göstermesi gerekmektedir. O nedenle ameliyatın ardından iyileşme dönemindeki istirahat haline dikkat etmek gerekir. Dikiş bölgesinde hijyene dikkat edilmemesi, yeteri kadar dinlenilmemesi ve ağır hareketlere yine de girilmesi hastanın dikiş bölgesi ile alakalı sorunlar yaşamasına neden olabilir.

Ancak eğer hasta uyluk germe (üst bacak germe) ameliyatının ardından iyileşme dönemindeki dikkat etmesi gereken noktalara özen gösterir ise zaman içerisinde daha sıkı ve daha düzgün, istediği şekle kavuşmuş bacaklara da sahip olabilir. Bu noktada hem hastanın gerekli itinayı göstermesi önemlidir hem de hastanın doğru doktor ve doğru operasyon yeri seçmesi önemli olacaktır. Bu nedenle alınacak kararda da hastanın hassas davranması tavsiye edilmektedir.

Read More

Rinoplasti Nedir?

Yüz ilk bakışta insanın en çok göze çarpan bölgesi olmakla birlikte bu bölgede bulunan şekil bozukluklarının düzeltilmesi estetik ve psikolojik açıdan oldukça önemlidir. Tıp alanında uygulanan tekniklerin gelişmesi ve yenilikçi yöntemlerin bulunması sayesinde burun estetiği için yapılan burun ameliyatları, günümüz koşullarında geçmişe oranla çok daha basit operasyonlar şeklinde gerçekleştirilebilir.

Rinoplasti olarak adlandırılan burun estetiği uygulamaları hem estetik beklentilerle hem de sağlık açısından önemli bir gereklilik olabilir. Bölgedeki bozukluğun estetik operasyon ile ortadan kaldırılması sonucunda kişi hem daha sağlıklı bir şekilde nefes alıp verebilir hem de istediği görünümdeki buruna sahip olabilir.

Burun estetiği, burun şeklinin bu yapı içerisindeki kemik ve kıkırdak yapılarında değişiklikler yapılarak gerçekleştirilen bir plastik cerrahi operasyonudur.

Nazoplasti, rinoplasti gibi isimlerle de adlandırılan burun estetiği, estetik operasyonlar içerisinde en sık uygulananlardandır. Burun estetiği, burunda doğumsal olarak var olan, sonradan oluşan veya travmalara bağlı olarak ortaya çıkmış olan şekil bozukluklarının giderilmesi amacıyla yapılır. Şekil bozukluğu, bazı durumlarda yalnızca görsel açıdan rahatsızlık vermesi sebebiyle düzeltilirken çoğu kişide solunum bozukluğu gibi problemlere yol açması nedeniyle de düzeltilmesi gerekli olabilir.

Hangi nedenden dolayı estetik operasyon uygulanacak olursa olsun, burun estetiğinde öncelikli hedef, burundaki solunum yolunun operasyon sonunda en iyi şekilde çalışabilir hale getirilmesidir. Operasyon esnasında burnun yeniden şekillendirilmesi (rekonstrüksiyon), şekil bozukluklarının giderilmesi veya bir bölümünün şeklinin değiştirilmesi işlemlerinden biri veya birkaçı uygulanabilir.

Rinoplasti uygulaması düşünen kişilerde burun dokularının estetik operasyona uygun olup olmadığı mutlaka cerrah tarafından yapılacak olan muayene esnasında kontrol edilmelidir. En ufak bir müdahalenin oldukça belirgin sonuçlar doğurması nedeniyle burun estetiğine ilişkin ameliyatlar mutlaka alanında uzman bir cerrah tarafından yapılmalıdır.

Erkeklerde de kadınlarda da uygulanabilen burun estetiği, komplike bir operasyondur. Beklenen sonucun tam olarak elde edilmesi 6 ila 12 ay aralığında bir süreç gerektirir. Bu süreç burundaki operasyonun büyüklüğüne, burundaki dokuların yapısına veya sorunun ciddiyetine göre değişkenlik gösterir. Ameliyat sonrasında hastaların bir kısmında tam olarak istenilen şeklin elde edilebilmesi için küçük düzeltme uygulamaları gerekli olabilir.

Burun Ucu Estetiği Nedir?

Burnun görünümünü en çok etkileyen kısımlardan bir tanesi de burun ucunun şeklidir. Burnun uç kısmında yaygın şekilde görülen şekil bozuklukları şu şekilde sıralanabilir:

  • Burun ucunun olması gerekenden geniş olması,
  • Sıkıştırılmış gibi görünen burun ucu,
  • Burun deliklerinin birbiriyle simetrik olmaması,
  • Burun ucunda düşüklük,
  • Burun ucu kalkıklığı,
  • Sivri yapılı burun ucu

Yukarıda belirtilen sorunların bulunduğu hastalarda burun estetiğinin bir alt dalı olan burun ucu estetiği operasyonlarından yararlanılır. Bu operasyonlarda burnun kemik kısmına dokunulmaz, yalnızca burun ucunda yer alan yumuşak doku ve kıkırdak kısımda işlem yapılır. Bu nedenle rinoplastiye göre daha kolay ameliyatlardır.

Ameliyat öncesi ve sonrasında yapılan uygulamalar diğer burun estetiği ameliyatları ile hemen hemen aynıdır. Ameliyat süresi daha kısa olup tüm işlemler 30-60 dakika aralığında bir süreçte tamamlanır. Hastalar genellikle aynı gün içerisinde taburcu edilir. İyileşme süresi de rinoplasti ameliyatlarına oranla daha kısadır.

Burun Estetiği Neden Yapılır?

  • Burun estetiği, fonksiyonel ya da kozmetik nedenler ile gerçekleştirilebilir. Burun estetiğinin yapılma nedenlerinden ilki burunda bulunan doğumsal veya sonradan gelişmiş bir şekil bozukluğu nedeniyle nefes alıp vermeye ilişkin problemlerin görülmesidir. Solunum sorunlarına neden olan şekil bozukluğu gözle görülebilir bir bozukluk olabileceği gibi, burnun iç kısmında yer alan ve dışarıdan fark edilemeyecek bir bozukluk da olabilir. İkinci neden ise kişinin burnunun görünümünden rahatsız olması ve daha farklı görünen bir buruna sahip olmak istemesidir.
  • Burnun kemik kısmında bir eğrilik veya çıkıklığın olması, kıkırdak yapısında gözlenen şekil bozuklukları, burnun aşırı büyük olması, burun yapısında asimetriklik olması gibi durumlar, burun estetiği ameliyatını gerektiren nedenler arasında yer alır. Estetik amaçlarla yapılan operasyonlarda tamamen kişisel tercihler rol oynar.
  • Bazı kişiler çok büyük veya çıkıntılı bir burnu olmasına karşılık burnunun görünümünden gayet memnun iken, bazı kişiler normal görünümde bir burun yapısına sahip olmalarına karşılık farklı bir burun görüntüsünü tercih edebilir. Sonuç olarak rinoplasti operasyonları, sağlık sorunları veya kişisel tercihler nedeniyle yapılabilen ve oldukça yaygın şekilde uygulanan ameliyatlardır.
  • Cerrahi müdahale ile burun yapısında birçok değişiklik gerçekleştirilebilir:
  • Burun büyüklüğünün değiştirilmesi
  • Burun açısının değiştirilmesi
  • Burun köprüsünün düzleştirilmesi
  • Burun ucunun yeniden şekillendirilmesi
  • Burun deliklerinin düzenlenmesi
  • Rinoplasti ameliyatında fonksiyonel sebepler olmadan sadece kozmetik kaygı söz konusu ise kişinin burun kıkırdağı gelişimini tamamlayana kadar beklenmesi önerilir.

Burun Estetiği Nasıl Yapılır?

Burun estetiği ameliyatlarında operasyonun kendisi kadar ameliyat öncesi dönem de önem arz eder. Hekimle yapılan görüşmelerde öncelikle hastanın estetik operasyon için uygun bir aday olup olmadığı değerlendirilir. Aynı zamanda hekim ile hasta karşılıklı fikir alışverişleri ile beklentilerini ve olası sonuçları tam olarak anlatabilmelidir.

Hekim opere edilecek hastanın tıbbi öyküsünü, rahatsızlıklarını ve hali hazırda kullandığı ilaçları değerlendirir. Hemofili gibi aşırı kanamaya neden olabilecek sağlık problemleri varlığında kozmetik nedenli burun estetiği ameliyatının yapılması uygun olmayabilir.

Tıbbi öykü alımı sonrasında hekim tarafından gerçekleştirilen fizik muayenede hastanın burun derisi, iç ve dış yapıları incelenir ve yapılacak değişiklikler planlanır. Hekimler aynı zamanda ameliyat öncesinde hastanın uygunluğuna karar vermek adına çeşitli kan analizleri ve biyokimyasal laboratuvar tetkiklerine de başvurabilir.

Ameliyat olması planlanan hastaların burun fotoğrafları çekilebilir. Bu fotoğraflar hem ameliyat sonrası beklentilerin aydınlatılmasında hem de hekime operasyon sırasında yol göstermede etkili olabilir. Hastaların dikkat etmesi gereken bir diğer husus da ibuprofen ve aspirin gibi non steroid antiinflamatuar ilaçların ameliyattan 2 hafta öncesi ve sonrasında kullanılmamasıdır. Bu ilaçlar pıhtılaşma işlevlerini olumsuz yönde etkileyerek kanamayı arttırıcı etki gösterebilir. Hekimlerinizin kullandığınız ilaç ve takviye ürünlerin tamamını bilmesinin sağlığınız ve iyileşmeniz açısından ne derece önemli olduğu unutulmamalıdır.

Ameliyatı ve ameliyat sonrası dönemi olumsuz yönde etkileyebilecek bir diğer davranış da tütün kullanımıdır. Sigara dumanı hem iyileşme sürecini yavaşlatır hem de içeriğinde nikotin ile kan damarlarında kasılmaya neden olarak iyileşme dönemindeki dokuya gelen oksijen ve kan desteğinin azalmasına neden olur. İyileşme sürecinin sağlıklı şekilde geçirilmesi için ameliyat öncesi ve sonrası dönemde tütün kullanımının sonlandırılması önerilir.

Burun estetiği ameliyatı çoğunlukla genel anestezi altında yapılan bir operasyon türüdür. Yalnızca küçük dokunuşlar gerektiren basit rinoplasti operasyonlarında ise cerrahın tercihine göre lokal anestezi de uygulanabilir. Ameliyat ortalama olarak 2 saat sürerken ameliyat öncesi hazırlıklar ve ameliyat sonrasında yapılan uygulamalar ve müşahede süreleri ile birlikte bir rinoplasti operasyonu genellikle 1 gününüzü alır.

Yaygın olarak tercih edilen 2 farklı burun estetiği tekniği vardır. Bunlardan ilki olan açık rinoplastide burun delikleri arasından küçük bir kesi açılır ve bu kesi sayesinde cerrahın görüş açısı genişletilir. Genellikle burundaki şekil bozukluğu ileri düzeyde olan veya daha önceden farklı bir burun estetiği operasyonu geçirmiş olan kişilerde açık rinoplasti tekniği tercih edilir. Açık tekniğin en büyük avantajı görüş açısının daha geniş olmasıdır. Fakat iyileşme süreci daha uzundur ve operasyon sonrasında oluşan ödem, morluk gibi sorunlar daha büyük boyutludur.

Bir diğer teknik olan kapalı rinoplastide ise yapılan kesi burun delikleri içerisinde kalacak şekilde ayarlanır. Cerrahın görüş alanı azdır fakat iyileşme süresi daha kısadır ve operasyon sonrasında burunda dikiş izi kalmaz. Kapalı rinoplasti tekniği genellikle daha küçük boyuttaki şekil bozukluklarının düzeltilmesinde tercih edilir.

Ameliyatsız Burun Estetiği (Likit Rinoplasti) Nedir?

  • Burundaki şekil bozukluğunun çok ciddi boyutta olmadığı durumlarda tercih edilen uygulamalarından bir tanesi de ameliyatsız burun estetiğidir. Burun dolgusu olarak da adlandırılan bu yöntemde burun köprüsüne dermal dolgu uygulaması yapılır.
  • Burun ucu düşüklüğü, burunda kontür problemi, kırışık burun görünümü ve burun basıklığı gibi hafif problemlerin tedavisinde oldukça güvenilir bir seçenek olan ameliyatsız burun estetiği uygulamaları, oldukça basit operasyonlar olmakla birlikte dolgu için tercih edilen ürünler tamamen güvenilir yapıya sahiptir. Hyaluronik asit en sık olarak kullanılan enjekte edilebilir jel benzeri dolgu maddesidir. Enjeksiyon sonrasında o bölgedeki derin cilt katmanlarına ulaşan dermal dolgular istenilen şekle ulaşmayı sağlar. İşlemden işleme ve kullanılan dolgu materyaline göre değişkenlik göstermekle birlikte elde edilen görünüm 4 aydan 3 yıla kadar etkili şekilde mevcudiyetini koruyabilir.
  • Likit rinoplasti uygulamaları cerrahi rinoplasti girişimlerine göre oldukça basit işlemlerdir. Bu yöntemle yapılan estetik uygulamalarda buruna yeni bir görünüm kazandırmanın yanı sıra doğuştan düşük olan veya yaşla birlikte düşen burun uçlarında istenen görüntü elde edilebilir.

Burun Estetiği Kimlere Yapılamaz?

Rinoplasti için kontrendikasyon (uygulamanın yapılmaması gereken durumlar) olarak kabul edilen çeşitli sağlık problemleri mevcuttur:

  • Beden Dismorfik Bozukluğu: Beden dismorfik bozukluğu bir psikiyatrik rahatsızlık olup kişinin görüntüsü ile ilgili aşırı önyargılı olması halidir. Bu aşırı düzeydeki ön yargı kaynaklı olarak kişi dışarıdan fark edilmesi çok zor küçük kusurların bile etkisinde kalarak sosyalleşme problemleri, düşük yaşam kalitesi, depresyon ve intihara meyil gibi sosyolojik ve psikiyatrik durumların oluşmasını tetikleyebilir. Burun estetiği yapacak hekimlerin operasyon sonrası sonuçlardan memnun olması imkansız bu hastaları tanıması ve gerekli psikiyatrik değerlendirmenin gerçekleştirilmesine aracılık etmeleri uygundur.
  • Obstrüktif Uyku Apnesi: Uyku sırasında tekrarlayan solunum yollarının tıkanması ile nefesin kesilmesi obstrüktif uyku apnesi olarak tanımlanır. Bu rahatsızlığa sahip hastalarda ameliyat öncesi istenmeyen durumların gelişme ihtimalinin yüksek olması nedeniyle hekimler daha dikkatli davranmalıdır. Burun estetiği yapılması gereken hastalarda bu rahatsızlığın mevcut olması halinde riskin en aza indirilmesi için CPAP gibi cihazlar ile hastanın solunumunun desteklenmesi gerekir.
  • Kanama Bozuklukları: Kanın pıhtılaşmasının olumsuz yönde etkilendiği kişilerde burun estetiği ameliyatı sonrası çeşitli istenmeyen durumlar oluşabileceği için dikkatli olunmalıdır. Bu durumun önüne geçmek amacıyla operasyon öncesi hasta ile görüşme sırasında herhangi bir aşırı kanama veya morluk oluşumu ya da pıhtı oluşumuna etkili takviye ürün ve vitaminlerin kullanımı sorgulanması gereklidir. Burun kanaması, rinoplasti sonrası en sık olarak karşılaşılan komplikasyonların başında gelir. Kanama bozukluğu olan kişilerde burun kanaması aşırı düzeyde olabilir ve endoskopik ya da anjiografik yöntemler ile kanayan damara müdahale edilmesi gerekli

Genel bir yaklaşım olarak daha önce rinoplasti ameliyatı geçirmiş ve sonuçlarından memnun kalmamış kişilerde yeni bir değerlendirme yapmadan önce en az 1 yıl beklenmelidir. Bu süre zarfı sonunda önceki operasyonun kesin sonuçları değerlendirilir ve gerekli durumlarda ikinci bir düzeltme ameliyatına başvurulabilir.

Burun Estetiği Sonrası Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Nelerdir?

Ameliyat sonrasında genellikle ağrı oluşur ve bu nedenle anestezinin etkisinin geçmesi beklenmeden hastaya ağrı kesici uygulamaları yapılır. Daha sonrasında doktorunuzun önerdiği ilaçlar aksatılmadan kullanılmalıdır. Ameliyat sonrasında genellikle 4-6 saatlik bir süre boyunca ayağa kalkmak önerilmez. Ayağa ilk kalkışınızda baş dönmesi, göz kararması gibi sorunlar gözlenmesi normaldir. Bu nedenle bir yakınınızdan yardım almanız önerilir.

Hem ameliyat esnasında hem de sonrasında genizden kan sızıntısı gerçekleşmesi normaldir. Bu kanama farkında olmadan yutularak bulantı ve kusmaya neden olabilir. Bu nedenle kanlı kusma veya ertesi gün kandan kaynaklı olarak siyah renkli dışkı gözlenebilir. Ameliyattan 6 saat sonra eğer mide bulantısı yok ise su içilebilir. Çorba ve ayran gibi sulu gıdalar azar azar tüketilmeye başlanabilir.

İlk birkaç gün genellikle sıvı gıdalarla beslenme önerilir. Göz altlarında, burun etrafında ve yüzün belirli kısımlarında şişlik ve morluklar oluşması normaldir ve gün geçtikçe hafifleyerek yok olacaktır. Kanamanın önlenmesi için yastık yüksek tutulmalıdır ve ilk 15 gün burna su çekilmemeli, sümkürülmemelidir. Bu süreçte burnun tıkalı kalması normaldir.

Hedeflenen şeklin tam olarak elde edilebilmesi için birkaç ay (bazı durumlarda 6 ay) gözlük takılması önerilmez. Koşu gibi yüksek efor gerektiren fiziksel aktiviteler, yüzme, aşırı kuvvetli çiğneme, fazla sayıda yüz kasının katılımı ile gerçekleşen kahkaha, gülümseme ya da diğer mimikleri yapma ve kuvvetlice diş fırçalama hastaların ameliyat sonrası kaçınması gereken diğer davranışlara örnek teşkil eder.

Operasyon sonrası kişilerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli husus güneş ışığına maruziyettir. Aşırı güneş ışını teması sonrasında burun cildi ve çevresinde kalıcı renk değişiklikleri meydana gelebileceği için dikkatli olunmalıdır.

Başın yüksekte tutulması kanamaya olduğu kadar oluşan ödeme de etkili bir uygulamadır. Operasyon sırasında kullanılan sütür materyalinin emilebilir ya da emilmeyen türde oluşuna göre dikişlerin alınması için operasyondan 1 hafta sonra hekiminize tekrar başvurmanız gerekli olabilir.

Burun Estetiği İyileşme Süresi Ne Kadardır?

Burun estetiği uygulaması yapılan hastalarda iyileşme süresi operasyonun boyutuna göre değişmekle birlikte hastalar genellikle 4-6 saat içerisinde ayağa kalkarak dolaşmaya, 6 saat sonra bulantı ve kusma yok ise yemek yemeye başlayabilir. Hastalar bazı durumlarda aynı gün taburcu edilirken bazen de 1 gece müşahede (gözlem) altında tutulduktan sonra ertesi gün taburcu edilir.

Ameliyat bitiminde genellikle buruna tamponlar yerleştirilir. Bu tamponlar 1-2 gün sonra, burun sırtına yerleştirilen kalıp ise ameliyattan yaklaşık olarak 1 hafta sonra çıkartılır. Ameliyat sonrasında hastalar herhangi bir komplikasyonun gerçekleşmemesi durumunda genellikle 1 hafta ile 10 gün arası bir süre içerisinde iş yaşantısına geri dönebilir. Operasyon sonrası şişlik ve morlukların oluşması normaldir ve zamanla hafifleyerek 1 hafta-10 gün içerisinde makyajla kapatılacak düzeye kadar azalır.

Ameliyatın üzerinden 1 ay geçtikten sonra oluşan ödemin %75-80’lik kısmı yok olur. Hedeflenen şekil ve tam iyileşmeye ise ameliyattan bir yıl sonra ulaşılır. Bu süreç içerisinde burun bölgesinde sabahları oluşan ve ilerleyen saatlerde kaybolan ödem sorunu görülmesi normaldir.

Eğer siz de burnunuzun görünümünden rahatsızsanız, nefes alma ile ilgili problem yaşıyorsanız veya burnunuzda yapısal bir bozukluk olduğunu düşünüyorsanız, uzman hekimlere başvurarak süreçle ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz.

Read More