Author medova

Tüp Bebek Tedavi Sürecinde Nasıl Beslenmeliyiz?

Tüp bebek tedavisinde beslenme yöntemleri konusunda en önemli husus doktorun hazırladığı beslenme programına uymaktır. Ancak bu konuya geçmeden önce beslenmenin önemini vurgulamak gerekirse; insan bedeninin doğru gelişmesi, hayatın sağlıklı sürmesi açısından beslenmeye ihtiyaç vardır. Doğar doğmaz bebeğin sağlıklı olması ve iyi gelişmesi açısından en büyük şans, anne sütüdür. Bebeğe verilebilecek en steril, en koruyucu besin öğesidir. Anne sütü, bebeği ileriki yaşlarında karşılaşabileceği çok sayıda sağlık problemine karşı korur. Anne sütünün bileşiminde vitaminler, mineraller, enzimler, yağlar, karbonhidratlar yer almaktadır. İleri yaşlarda da sağlıklı beslenme ise bilincimizle gerçekleşir. Beslenme; en temel olarak ihtiyaçların başında gelen ve büyüme, hayatın sürdürülmesi ve sağlığın korunması açısından besinlerin vücutta kullanılmasıdır. Sağlıklı beslenme ise yaş, cinsiyet ve fizyolojik duruma göre vücudun gereksinim duyduğu tüm besin öğelerinin yeterli ve dengeli miktarlarda alınmasıdır. Sağlıklı beslenme aslında yeterli ve dengeli beslenmedir. Yeterli beslenme; kilo, cinsiyet, yaş ve fiziksel aktiviteye uygun kalori almak; dengeli beslenmek, öğünleri düzenli bir şekilde tüketmektir.

Kısırlık Sorunu Yaşayan Çiftlerde Başvurulan “Tüp Bebek Tedavisinde Beslenme Yöntemleri” Nelerdir?

Tüp bebek tedavisi; çiftlerin muayenesi ve ön değerlendirilmesi ile başlayan kadında yumurtaların olgunlaştırılması adına uygulanan tedavi ile devam eden ardından hem kadın hem de erkeklerden elde edilen üreme hücrelerinin elde edilmesi döllenmenin gerçekleştirildiği sonrasında döllenmiş yumurtanın yani embriyonun ana rahmine transfer edildiği ve gebelik testi ile de neticenin değerlendirildiği bir uygulamadır. Tüp bebek tedavisinin öncesinde ve tüp bebek tedavisi uygulanırken tedavinin başarı ile sonuçlanması için dikkat edilmesi gereken birtakım konular vardır. Beslenme de tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Tüp bebek tedavisinde özellikle kadının beslenme yöntemleri tüp bebek tedavisinin başarısı yönünde çok etkili bir unsurdur.

  • Tüp bebek tedavisi öncesinde ve sonrasında sigara kullanılmamalıdır.
  • Tüp bebek tedavisi uygulanacak kadın aşırı zayıf ya da aşırı kilolu olmamalıdır. Tüp bebek tedavisinden önce kadının ideal kiloya sahip olması beslenme programı ile sağlanır.
  • Protein, mineral ve omega3 yönünden oldukça zengin olan balığı haftada en az 3 kere tüketmek gereklidir.
  • Sıvı ihtiyacı sudan alınmalıdır. Günde ortalama olarak 2- 3 litre su tüketilmelidir.
  • Haftada 3 gün nohut, fasulye, barbunya gibi kuru baklagilleri tüketmek yararlıdır.
  • Suni tatlandırıcılar kullanılmamalıdır.
  • Çay ve kahve tüketilmemeli ya da tüketimi minimuma indirilmelidir.
  • Asitli içeceklerden kaçınılmalıdır.
  • Makarna ve sebzeler çok miktarda su ile haşlanmalıdır.
  • Yeşil yapraklı sebzelerde, fındık, badem ve baklagillerde bolca bulunan folik asit alınmalıdır.
  • Tek başına beslenme yeterli değildir yanı sıra düzenli uyku ve egzersiz de gereklidir.

Tüp Bebek Tedavisinde Protein Ne Kadar Önem Arz Eder?

Tüp bebek tedavisine başlamadan önce kadınlara karbonhidrat içeren gıdalar yasaklanır ve protein ağırlıklı beslenmeleri tavsiye edilir. Protein ağırlıklı beslenen kadınların hem hamilelik süreci hem de doğumu kolay gerçekleşmektedir. Ayrıca kadın doğum sonrasında daha çabuk iyileşmektedir.  Tüp bebek tedavisinde protein ağırlıklı bir diyet programı uygulanır. Bu protein diyeti zayıflama amaçlı değil beslenme amaçlı olmalıdır. Protein diyeti hakkında detaylı bilgi uzman diyetisyenlerden ya da tüp bebek uzmanından alınır.  Günlük protein gereksinimi hayvansal kaynaklı besinlerden sağlanabilir. Vejetaryen olanlar bitkisel kaynaklı besinlerden yanı sıra kuru baklagillerden alabilir. Karbonhidratlı besinler yüzünden meydana gelen yüksek glikoz; yumurta ve embriyoları olumsuz yönde etkileyebilir. Protein ağırlıklı beslenme ise karbonhidratın aksine kadınların yumurtalarında pozitif etki bırakıyor.

Tüp bebek tedavisinde beslenme düzenine dikkat edildiği şekilde gerçekleşebilen gebelik sürecinde de anne adayı hem kendi hem de bebeğinin sağlığı için sağlıklı ve düzenli beslenmeye devam etmelidir. Kadınlar gebelik döneminde diyet yapmamalı. Yanı sıra aşırı gıda da tüketmemelidir. Çünkü az beslenildiği takdirde bebeğin gelişimi yavaşlayabilir. Çok beslenilirse de bebeğin iri olmasına bu nedenle ilerleyen yaşlarda şeker hastalığı gibi risklerle karşılaşmasına neden olabilir. Gebelik döneminde anne adayı kendi ve bebeği için yeteri kadar ve sağlıklı gıdalarla beslenmelidir. Çünkü anne adayının tükettiği her gıdanın bir kısmı bebeğe yarar fazlası kadınlara doğum sonrası verilmesi zor kilolara dönüşür.

 

Read More

Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Olumsuz Etkileyen Faktörler

Tüp bebek tedavisinde başarı şansının olumsuz etkilenmemesi için çiftin alması gereken önlemler bulunur. Gebelik oluşumu, oldukça komplike bir yapıda olduğu için her ayrıntı önemlidir. Başarı şansının olumsuz etkilenmemesi için çiftlerin, aşağıdaki faktörlere oldukça dikkat etmesi gerekir.

Tütün ve Tütün Ürünleri

Sigara kullanımı, doğurganlık yetisini düşüren en önemli faktördür. Sigara kullanan kadınların menopoz yaşı 3-5 sene daha erken yaşanmaktadır. Buradan, sigaranın yumurtalık rezervlerini ve kalitesini ne denli olumsuz etkilediği anlaşılabilir. Bunun dışında sigara kullanımı erkek aday için sperm kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Tüp bebek tedavisine başlamadan en az 3 ay önce sigarayı bırakmak gerekir. Aksi halde tedavi boyunca yapılan maddi ve manevi fedakarlıklar boşa gidebilir.

Obezite

Aşırı kilolu olmak, kadınlarda yumurtlama düzeninin bozulmasına yol açar. Bu sebeple de yumurtlama sorunları, adet düzensizlikleri, düşük riskinde artış gibi olumsuzluklar söz konusu olabilir. Tüp bebek tedavisine başlamadan önce anne adayının ideal kilosuna ulaşması için bir uzmandan yardım alması, tüp bebek tedavisinde başarı şansının artmasını sağlayacaktır. Verilen 2 kilo bile, tüp bebek tedavisinde fark yaratacaktır. Obezite sorunu olan erkek için de durum aynı olmaktadır. Bu gibi hastalarda sperm sayısı %20 daha azdır.

Aşırı Zayıflık

Aşırı zayıflık, yumurtlama sorunlarına yol açar. Tıpkı obezite sorununda olduğu gibi adet düzensizlikleri, yumurtlama problemleri söz konusu olabilir. Bu sebeple de anne adayının ideal kilosuna ulaşması gerekir.

Hareketsizlik

Sürekli oturmak, hareketsiz bir yaşam tarzı benimsemek, vücudun direncini ve kondisyonunu olumsuz etkiler. Bu sebeple de tüp bebek tedavisinden istenilen etki alınamayabilir. Tedaviye başlayan erkek ve kadın adayların düzenli olarak spor yapması oldukça önemlidir. Yapılan egzersiz hafif ve vücudu dinç tutacak egzersizler olmalıdır. Özellikle yoga, pilates, yürüyüş ya da yüzme en önerilen sporlar arasındadır.

Stres

Stresin tüp bebek tedavisini olumsuz olarak etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Stres, sinir sistemi ve bağışıklık sisteminde ciddi problemlere yol açar. Beyinde bulunan stres ve üreme hormonları yakın konumda bulunduğu için aşırı stres, üreme hormonlarını etkileyerek tedavinin olumsuz etkilenmesine yol açabilir. Stres kontrol altında tutulamıyorsa, mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.

Alkol

Alkol tüketimi yumurta ve sperm hücrelerinin kalitesinin düşmesine yol açar. Bu sebeple de tüp bebek tedavisini olumsuz etkiler. Alkol kullanan anne adaylarının bebeklerinde anomali riski daha yüksektir. Bununla beraber düşük riski de artış gösterir.

Dış Faktörler

Radyasyona maruz kalmak, hormonlu besinler, çalışma ortamı, temizlik ürünleri, kimyasal maddeler gibi faktörler, doğurganlık yetisini olumsuz etkileyebilmektedir. Özellikle sperm sayısında azalmaya yol açan boyalar ve boya çıkarıcı maddeler, yapıştırıcı gibi kimyasallar tüp bebekte başarı şansının azalmasına yol açar.

Kadının Yaşı

Kadının yaşının ileri olması hem doğal gebeliklerde hem de tüp bebek gebeliklerinde, başarı şansını azaltmaktadır. Yaş ilerledikçe yumurtalık rezervleri ve yumurta hücrelerinin kalitesi azalır. Bu sebeple de gebe kalma şansı düşer. Özellikle 35 yaşından sonra hızlanan yumurtalık rezervi kayıpları, tüp bebek tedavisinde de başarı şansını olumsuz etkilemektedir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, tüplerde yapışıklıklara yol açabilir. Bu gibi faktörler, tüp bebek tedavisinde başarısızlığa yol açabilir. Geçirilmiş cinsel hastalıklar, tedaviden önce mutlaka tüp bebek doktoruna anlatılmalıdır.

Read More

Tüp Bebek Süreci

Tüp bebek süreci, her yüz çiften 15’inin merak ettiği bir tedavi prosedürüdür. Tüp bebek süreci, kısırlık sorunu yaşayan çiftlere uygulanması karar verilen tedavi yöntemi ile oluşturulmaktadır. Tüp bebek süreci 5 aşamadan oluşur. Bunlar:

  • Çiftin kısırlık sorunlarının belirlenmesi, muayene ve tetkikler,
  • Anne adayının yumurtalıklarının uyarılması,
  • Uyarılan yumurtaların toplanması ve baba adayından sperm örneği alınması,
  • Döllenme aşaması,
  • Embriyo transferi.

Bu aşamalar tamamlandıktan sonra tüp bebek süreci gebelik testi ile sonlandırılır.

Tüp Bebek Süreci Aşamaları

Aşama: Çiftin kısırlık sorunlarının belirlenmesi, muayene ve tetkikler

İlk aşamada çiftin kısırlık sorunları belirlenir. Tıbbi geçmişi, kadının yaşı, adet düzenleri, erkeğin sperm sayısı değerlendirilir. Ardından çift için uygun tüp bebek tedavi yöntemi belirlenir ve daha sonra uygulama gününe karar verilerek tüp bebek süreci başlatılır.

Aşama: Anne Adayının Yumurtalıklarının Uyarılması

Anne adayının yumurtalıkları çeşitli ilaçlarla uyarılır. Bunun amacı, her ay anne adayının adet döngüsünde meydana gelen yumurtlamayı birden fazla hücre ile yapmasını sağlamaktır. Yaklaşık olarak 15 gün süren bu tüp bebek sürecinde, anne adayının birçok kez merkeze gitmesi gerekir. Bu kontrollerde yumurtalıkların boyutu ve olgunluğu tespit edilir.

Aşama: Uyarılan Yumurtaların Toplanması Ve Baba Adayından Sperm Örneği Alınması

Tüp bebek süreci, 3. Aşamasında olgunlaşan yumurtaların toplanmasını kapsar. Olgunlaşan yumurtalar, çatlatma iğnesinin yapılmasından 36 saat sonra toplanır. Toplama aşamasında anne adayının ağrı hissetmemesi için anestezi uygulaması yapılır. Yapılan anestezi sayesinde bu süreç acısız ve konforlu geçer. Yumurtaların toplanması aşaması ile eş zamanlı olarak baba adayından sperm örneği alınır. Sperm örneğinin merkezde alınması gerekmektedir. Mastürbasyon yolu ile alınan sperm örneği incelenir ve aralarından en kaliteli sperm hücreleri bulunur ve hazırlanır.

Aşama: Döllenme

Döllenme aşamasında toplanan yumurta ve sperm hücreleri uygun döllendirme yöntemi ile döllendirilir. Mikroenjeksiyon ya da klasik IVF yöntemi ile döllendirilen yumurta hücreleri uygun bir kültür ortamına alınır ve 3 ya da 5 gün muhafaza edilir. Aralarından en kaliteli embriyolar seçilir ve transfer için hazırlanır.

Aşama: Embriyo Transferi

Embriyo transferi tüp bebek sürecinde en önemli aşamadır. Oldukça kısa sürede tamamlansa da tüp bebek tedavisinin kaderini değiştirebilir. Bu sebeple de sadece uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır. Embriyo transferinden 12 gün sonra gebelik testi uygulanmaktadır.

Read More

KOH

Kontrollü Ovarian Hiperstimülasyonu (KOH), yardımcı üreme tedavileri kapsamında yumurtalıklardan en ideal sayı ve kalitede yumurta elde etmek için aynı döngüde birden fazla folikül geliştirme tekniğidir.

OPU

Yumurtalıklarda bulunan olgunlaşmamış yumurtalar hormonlarla uyarılır ve istenilen büyüklüğe getirilir. Yumurta çatlatma iğnesi yapıldıktan 35-36 saat sonra yumurtalar doktor tarafından ultrasonografi eşliğinde steril bir tüpe aspire edilir. Yumurtalar, Embriyoloji laboratuvarında bir embriyolog tarafından mikroskop altında folikül sıvısı içinden alınır ve gelişimini sürdüreceği başka bir kültür sıvısı içine aktarılır. İşlem yumurta sayısına bağlı olarak genel anestezi altında yaklaşık 15-20 dakika sürer.

ICSI

Yumurtanın içine spermin enjekte edilerek döllenmenin sağlanması işlemine ICSI denir. Tecrübeli embriyologlar tarafından özel cam pipetler yardımıyla gerçekleştirilen bu işlem özellikle erkek kaynaklı kısırlık tedavisinde yüksek başarı oranıyla bir devrim niteliğindedir.

Embriyo Dondurma ve Çözme

Embriyo transferi yapıldıktan sonra kalan embriyolar ya da total freezing uygulaması yapılan hastalarda embriyolar embriyologlar tarafından takip edilir ve dondurulmaya uygun ise çiftin yazılı onayı alınarak dondurulup, sıvı azot içinde -196°C saklanır. Dondurulmuş embriyolar çözülecekleri zaman sıvı nitrojenden çıkarılır, koruyucu sıvıdan ayrılarak özel bir kültür ortamına alınır ve inkübatöre (embriyoların bekletildiği cihazlar) konulur. Çözme sonrası gebelik getirebileceği düşünülen kaliteli embriyolar anne adayına transfer edilir.

Embriyo Transferi

Tüp bebek tedavi yönteminin en son aşaması olan embriyo transferi, laboratuvarda döllenen embriyonun rahim içine bir kateter yardımı ile aktarılması işlemidir. Bu işlemden sonra embriyoların rahim içine (endometrium) tutunarak gebelik oluşturması beklenir. Transferin hangi gün yapılacağına kadının yaşı, tedavi öyküsü, embriyoların sayı ve kalitesi gibi birçok faktör değerlendirilerek karar verilir.

DET

Embriyo transferi yapıldıktan sonra kalan embriyolar ya da total freezing uygulaması yapılan hastalarda embriyolar, sıvı nitrojenden çıkarılıp koruyucu sıvıdan ayrılarak özel bir kültür ortamına alınır ve inkübatöre (embriyoların bekletildiği cihazlar) konulur. Çözme sonrası gebelik getirebileceği düşünülen kaliteli embriyonun rahim içine bir kateter yardımı ile aktarılması işlemidir.

PGT

PGT, ICSI işlemi sonrası 3.veya 5.güne ulaşmış kaliteli embriyoların her birinden biyopsiyle alınan hücrelere birtakım tekniklerle genetik inceleme yapılması işlemidir.

Peki PGT kimlere yapılır;

  • İyi kalitede embrio transferine rağmen tekrarlayan başarısızlık (2 veya daha fazla)
  • 2’den fazla gebelik kaybı (Habituel Abortus)
  • Eşlerden birinin veya her ikisinin genetiğinde translokasyon, inversiyon vs. bulunması
  • İleri kadın yaşı (37 yaş üzeri)
  • Daha önce anomalili gebelik öyküsü olan hastalara yapılmaktadır.

Spermiyogram Testi

Hasta 3 ila 7 günlük cinsel perhiz sonrası semen örneğini tüp bebek merkezi ya da hastanede, erkek için özel hazırlanmış sperm verme odasında özel bir kap içerisinde verir. Semenin likefiye olmasının ardından, tecrübeli androloglar tarafından menideki sperm sayısı, hareketliliği ve şekli yönünden inceleme altına alınarak değerlendirilmesi tekniğidir.

Sperm Hazırlama


Sperm Yıkama

Bu teknik kültür mediumları ile semenin belli oranlarda karıştırılıp santrifüj edilmesi esasına dayanır.

Yüzdürme

Özellikle normal viskoziteli ve yüksek motiliteli(hareketli) semen örneklerinin  s üzerine sperm yıkama mediumu eklenerek santrifüj edildikten sonra pellet kısmına tekrar sperm yıkama mediumu konularak ve 45 derecelik eğimde bekletilerek hareketli spermlerin üst faza yüzdürülmesi yöntemidir.

Dansite Gradient Yöntemi

Semenin gradient oluşturan kolloidal silica partiküllerinden meydana gelen süspansiyon üzerine yerleştirilip santrifüj edilmesi ve böylece spermlerin sentrifugal kuvvetle tüpün dibine ilerlemesi esasına dayanmaktadır.

Mikrochip Yöntemi

Mikroakışkan kanal sistemi tekniği, üzerinde ancak sağlıklı spermlerin sığabileceği ölçüde deliklerin bulunduğu bir filtreden geçirilmek suretiyle, spermlerin şekli düzgün ve hareketi iyi, DNA hasarı hiç olmayan veya çok az hasarlı olanlarının ayrı bir haznede toplanması esasına dayanır.

Sperm Dondurma:

Cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmesi, kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler öncesinde, üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar (testislerin alınması vb.) öncesinde ve çok az sayıda sperm olması (kriptozoospermi) durumlarında sperm dondurma gerekebilir. Sperm dondurma mediumu kullanarak dondurulan spermler azospermi hastalarda, tekrar eden tüp bebek denemelerinde erkek hasta için büyük kolaylık sağlar ve yeni bir operasyon stresini de ortadan kaldırır.

Oosit Dondurma:

Kemoterapi ve radyoterapi gibi gonad hücrelerine zarar veren tedaviler öncesinde, üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak olan ameliyatlar (yumurtalıkların alınması gibi operasyonlar) öncesinde,
yumurtalıklarında az sayıda yumurta hücresi (Düşük Over Rezervi -DOR) olup henüz doğurmamış veya aile öyküsünde erken menopoz hikayesinin üç uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda dondurma işlemi yapılabilir. Yumurta dondurma işlemi, yumurta toplama işleminin yapıldığı gün işlemden 2 saat kadar sonra, embriyo dondurma işleminde kullanılan solüsyonlar ve taşıyıcılar kullanılarak dondurulur.

Read More

Tüp Bebek Tedavisi Kaç Evreden Oluşur?

Tüp bebek yani In vitro fertilizasyon (IVF) tedavisi yaklaşık 40 yıldır, kısırlık sorunu yaşayan çiftlere umut olmuştur. Tüp bebek evreleri, daha sonra kadının rahmine geri aktarılabilen embriyoların oluşturulduğu bir embriyoloji laboratuvarında yumurta ve sperm ile birleşerek infertil çiftlerin hamile kalmasına yardımcı olur.  Tüp bebek evreleri öncesi döngü randevuları ve gebelik testi yoluyla hazırlıklardan altı kısma ayrılabilir. Tüp bebek evreleri hakkında daha fazla şey bilmek, kaygıyı azaltabilir ve tedavi için daha hazırlıklı hissetmenize yardımcı olur.

Tüp Bebek Evreleri – 1. Evre:

Tüp bebek evreleri kapsamında ilk aşama; çiftin kısırlık sorunun belirlenmesi, iki adaya da gerekli araştırmaları yapmak, uygun bir tedavi protokolü belirlemeyi kapsamaktadır. Bu aşamada çifte eş zamanlı olarak gerekli araştırmalar yapılmaktadır. Tüp bebek evreleri kapsamında ilk aşama oldukça önemlidir. Uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi, tedavi şansını arttıran en önemli faktörlerin başında gelmektedir.

Tüp Bebek Evreleri – 2. Evre:

Normal bir yumurtlama döngüsünde, ayda bir yumurta olgunlaşır. Bir IVF döngüsünde amaç, birkaç yumurtanın olgun olmasıdır; bu, tedavi ile başarı şansınızı artıracaktır. IVF döngüsünün yumurtalık stimülasyon fazında, folikül gelişimini uyarmak için yaklaşık 8-14 gün boyunca enjekte edilebilir ilaçlar kullanılır. Yumurta stimülasyon ilaçları, doğal ovülasyon sürecinde yer alan vücudun hormonları olan follikül uyarıcı hormon (FSH) ve lüteinizan hormonu (LH) hormonlarının türevleri. Protokolünüz bu hormon ilaçlarından bir veya daha fazlasını almayı tavsiye edebilir.

Transvajinal Ultrason

Ultrason her follikülün (bir yumurta içeren) büyümesini ve uterin astarın kalınlığını ölçer ve enjekte edilebilir ilaçları alırken her ikisi de artmalıdır.

Kan Tahlili

Östrojen seviyesini ölçmek için kan çekilir ve test edilir. Kandaki östrojen seviyeleri, yumurta büyümesi ve olgunlaşmasının bir başka göstergesidir-folliküller büyüdükçe yükselir.

Uyarım fazı tetikleyici bir atış ile sona erer. Tetikli atış gelişmekte olan folliküllere nihai olgunlaşma sağlar ve yumurtlamayı harekete geçirir. Bu aşamada zamanlama çok önemlidir, çünkü yumurta alınması beklenen ovulasyon zamanından önce yapılmalıdır. Doktor, uyarı evresi sırasında izlenen iki ana faktöre dayanarak ne zaman tetiklemeye hazır olduğunuza karar verir.

Tüp Bebek Evreleri- 3. Evre

Amaç, folliküllerin çoğunun 18mm ile 22mm arasında olması ve bunlar, olgun yumurta ihtimali olan foliküllerdir.

Östrojen Seviyesi Ööstradiol)

Östrojen seviyesi, yumurtalıklardaki folliküllerin sayısı ile doğrudan ilişkilidir. Her bir follikül içindeki hücreler östrojen üretir, bu nedenle sekiz follikülü olan bir hastada genellikle 16 follikülü olan bir hastadan daha düşük bir kan östrojen seviyesi olacaktır.

Çatlatma iğnesinden sonra yaklaşık 36 saat sonra yumurta alımı, gerçekleştirilir. Tüp bebek evreleri kapsamında yumurta toplama aşaması ile beraber sperm hücreleri alınır. Yumurta toplama genelde yaklaşık 20-30 dakika sürer. Prosedür sırasında, ultrasonla folikül sıvısını ve yumurtayı çıkarmak için bir iğnenin her bir yumurta içine yönlendirilmesi için kullanılır.

Tüp Bebek Evreleri – 4. Evre

Dördüncü tüp bebek evresi, yumurtaların döllendirilmesi aşamasıdır. Konvansiyonel gübreleme, IVF işlemi sırasında kullanılan ve fallop tüpleri tıkanıklığı veya açıklanamayan infertilite gibi durumlarda sıkça kullanılan döllenme standart bir formudur. Embriyolog “spermi yıkamak” ile başlar, böylece sağlıklı spermi izole eder, böylece sağlıklı sperm her yumurtanın etrafına yerleştirilir böylece döllenme gerçekleşebilir.

İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI)

ICSI, spermin miktarı veya kalitesi zayıftır ve bu nedenle yumurta başına etkili bir şekilde nüfuz edemediği vakalarda kullanılır. Embriyolog tek bir sperm seçer ve onu doğrudan her yumurta merkezine enjekte eder. Döllenme sadece bir sağlıklı sperm gerektirdiğinden ICSI, ciddi erkek faktör infertilitesinin tedavisinde en inanılmaz ilerlemelerden biri haline geldi.

Hangi yöntemin kullanılacağına ilişkin karar, sperm kalitesine dayanır. Sperm testi için, tedavi öncesi tanı için ilk temel fertilite çalışmasının bir parçası olarak ve daha sonra semen örneği yumurta alımı günü sağlandığında bir sperma analizi tamamlanır. Bu analizden elde edilen sonuçlar geleneksel döllenme için gerekli parametreleri karşılamıyorsa, embriyolog ICSI’ye geçiş kararı verecektir, böylece döngü hala embriyo üretebilir ve başarı şansınızı artırabilir.

Embriyonun Oluşturulması

Döllenme gerçekleştikten sonra, embriyo gelişimi başlar. Birinci gündeki sabah (geri çekilme gününden sonraki gün), iki ve beş, bir embriyolog gelişmekte olan embriyoları inceler ve tıbbi kayıtlarınızda her bir embriyo hakkında notlar ekler. Embriyoloji ekibi tarafından kontrol edildiği için hemşire gelişen embriyolarınızın ilerlemesi konusunda sizi takip edecektir.

Tüp Bebek Evreleri – 5. Evre

Embriyo transferi, tamamlanması yaklaşık 5 dakika süren basit bir prosedürdür. Embriyo transferinden sonra anestezi veya iyileşme zamanı gerekmez. Bu deneyim, döngüyü başlatmadan önce gerçekleştirilen sahte embriyo transferine benzer olacaktır.

Transferi sabahı, embriyolog embriyolarınızın nihai değerlendirmesini yapacak ve aktarılacak numara hakkında bir öneri sunacaktır. Bu tavsiyeler genel embriyo kalitesine ve embriyonun yaşına bağlıdır, bu da ideal olarak 5. veya 6. günde olacaktır. Doktor embriyolog tarafından sağlanan bilgileri ve yaşınız ve geçmişi gibi davanızla ilgili diğer faktörleri kullanacaktır.  Aktarılacak embriyo sayısı belirlendikten sonra laboratuarda bir embriyolog, adınız ve kimlik numaranız gibi tüm tanımlayıcıları doğrulayacak ve bunları embriyo kültürü çanağıyla ve bunlara karşılık gelen yumurta veri sayfasıyla karşılaştıracaktır. Aktarım kateterine uygun sayıda embriyo yüklenir. Transfer odasına girdikten sonra, embriyolog katetteki soyadınızı ve embriyo sayısını belirtecektir.

Embriyo transferi sırasında, doktor kateter yerleştirilir ve embriyoları uterusa küçük bir hava püskürterek iter. İşlem, abdominal sonograf ile monitörde görsel olarak yönlendirilir. Nakil olunca, doktor uterus kasılmalarını ortadan kaldırmak veya azaltmak için kateteri yavaşça çıkaracaktır. Embriyo çıplak gözle görülemediğinden, embriyoloji uzmanı kateteri mikroskop altında kontrol ederek embriyonun serbest bırakıldığından emin olacak. Embriyo transferinden 12 gün sonra kanda gebelik testi yapılarak tüp bebek tedavisinin sonuçları belirlenir.

Read More

Stres Tüp Bebek Başarısını Nasıl Etkiler?

Stres hayatın özünde her zaman vardır. Şimdilerde pek çok insan kendini gereğinden fazla yorgun hissediyor. Yoğun iş hayatı, trafik, ekonomik durum, sosyal yaşantıya zaman ayıramama vs. gibi sebeplerle insanlar kendilerini stres altında hissetmektedir. Hayli gergin bir ruh hali ile gündelik yaşantısına devam eden insanlarda pek çok sağlık sorunlarına rastlanmaktadır. Sağlık problemlerinin teşhis ve tedavisi yönünde doktora başvuran hastaların karşısına hep aynı konu çıkmaktadır: Bu konu strestir!  Doktor strese bağlı olarak gelişen bir sağlık problemi saptadığı takdirde de hep aynı öneri yapılmaktadır: Bu öneri de stresten ve stresli ortamdan uzak durmaktır! Yaşam kalitesini yükseltmek dış faktörlere de bağlıdır elbet. Ancak söz konusu yaşamsa insanın kendisi başroldedir. Hayatını pozitif yönde etkilemek çoğunlukla insanın kendisine bağlıdır. Biraz da dış faktörlere… Yaşam kalitesi yükseltildiği yani sağlıklı ve düzenli beslendiği, yorucu olmayan ancak vücudu tutmaya katkı sağlayan egzersizler yapıldığı takdirde stresin insana verdiği olumsuz etkinin dozu azalabilecektir. Stres oluşturan ya da tetikleyen nedenler saptandığı takdirde bu sebeplerden uzak kalmaya özen gösterilirse de stresten kaynaklı meydana gelen sağlık sorunları önlenebilecektir.

Stres, insanın bedensel ruhsal sınırlarının tehdit altında kalması ile meydana gelen bir gerginlik halidir. Stres sadece ruhsal değil bedensel sağlığı da olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Çağımızın en önemli hastalık nedenlerinden biri olan stres, sağlıkla ilgili diğer konulurda olduğu gibi yardımcı üreme yöntemlerinden olan tüp bebek tedavisinde de başarı oranını etkilemektedir.

Tüp bebek tedavisi doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftler açısından umut kaynağıdır. Ancak tüp bebek tedavisi pozitif bakış açısına ve sabra sahip olmayı gerektiren bir yardımcı üreme tedavisi yöntemidir.

Tüp bebek tedavisinde stres hali ve umudun kaybedilmesi durumu tedavide elde edilmek istenen başarılı neticeye gölge düşürebilmektedir.

Çağımızın En Büyük Sorunu Stres Tüp Bebek Başarısını Etkiler Mi?

Başarılı bir gebelik oluşması için çiftlerin stresten uzak durmaları gerekir. Stres konusu gebeliğin gerçekleşememesinin faktörlerindendir. Bu tür durumlarda sorunun özüne inildiğinde stresin temelinde çoğunlukla çiftlerin uyumsuzlukları ve aile, çevre baskıları yatmaktadır.

Neden çocuğunuz olmuyor?

Kısırlık sorunumu var?

Kısırlık problemi olan kim?

Kısırlık sorunu sende mi var? gibi sorular ya da imalar çiftleri stresli bir ruh haline sürükleyebilir.

Sonuçta, sorulan her soru ya da yapılan her ima her insanın karşılaşabileceği durumlardır. Bu soruları yönelten veya rahatsız edici imalarda bulunan insanlar bu konuda empati kurmayı öncelikle denemelilerdir.  Aile ya da çevre gebelik oluşmadığı takdirde bu tip soruları yöneltmeden ya da bu gibi imalarda bulunmadan önce empati kurmalarında fayda vardır. Çünkü gebeliğin oluşumu ve gebelik dönemi stresten oldukça etkilenmektedir. Kadın strese bağlı olarak hamile kalamayabilir ya da yoğun stres yaşayan bir anne adayının ya da anne karnındaki bebeğin sağlığı olumsuz yönde etkilenebilir. Bunlar unutulmaması ve dikkat edilmesi gereken önemli hususlardır.

Yardımcı üreme yöntemlerinden tüp bebek tedavisi yaptırmak isteyen çiftlerde stres konusu normal gebelik sürecine bakarak biraz daha ön plandadır ifadesi yanlış olmaz. Çünkü tüp bebek tedavisine başvuran çiftler doğal yolla gebe kalamadığı nedeniyle tüp bebek tedavisine başvurduğu nedeni ile tedavinin ilk aşamasından itibaren hem umutlu hem de biraz buruktur. Çünkü tedavinin başarı ile neticelenmesi ister ve beklerler ancak başarı elde edilememe ihtimali içinde kaygı duyabilmektedir. Bir pozitif bir negatif düşünce ile başlanan bir tedavi sürecinin sağlıklı neticelenmesi oranı düşüktür. Tüp bebek tedavisine pozitif başlanmalı ve aynı şekilde devam edilmelidir. Bilinçli olmak faydalıdır. Olumsuz ihtimaller göz ardı edilmemelidir. Ancak olumsuz ihtimaller gerçekleşebilir kaygısıyla da stres altına girilmemelidir. Sonuçta tüp bebek tedavisinde başarısız netice elde edilebilir bunun sebebi streste olabilir.

Aile ve çevre baskısı haricinde çiftlerin yaşadığı iletişim problemlerinden kaynaklı oluşan streste gebelik ve tüp bebek tedavisi sürecinde olumsuz etki bırakabilir. Hem gebelik hem de tüp bebek tedavisinde özellikle çiftlerin birbirlerine destek olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaçları vardır. Sonuçta söz konusu durum gebelikse bebek sadece anne ya da babaya değil ikisine ait bu yüzden ebeveynler iletişim problemleri ile sadece birbirlerini değil anne karnındaki bebeğe de stresten kaynaklı olumsuz etki bırakabilirler. Bu yüzden tüp bebek tedavisi yaptıran çiftin ailesi de dahil olmak üzere tüm çevresi yaşanan duruma empati kurarak yaklaşmaya özen göstererek, çiftlerde tüp bebek tedavisinin zorlu sürecinden birbirlerine destek olarak stresin tüp bebek başarısındaki olumsuz etkisini azaltmaya çalışmalıdır.

Gebelik ve Tüp Bebek Tedavisi Sürecinde Stresi Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

  • Sağlıklı ve düzenli beslenmek
  • Düzenli uyku
  • Hafif egzersizler
  • Yoga veya meditasyon
  • Profesyonel destek
  • Sigara ve alkol içmemek ve içilen ortamdan uzak durmak
  • Kafein içeren besinlerden kaçınmak
  • Doktorla irtibat halinde olmak
  • Yorucu olmayan seyahatler

 

Read More

Sperm DNA Hasar Testi Nedir, Kimlere Uygulanır?

Sperm DNA hasar testi, kısırlık sorunu yaşana erkek adaylara uygulanan bir testtir. Henüz yaygınlaşmasa da gebelik şansının arttılabileceği ortaya konmuştur. Son yıllarda sperm DNA hasarını ölçmek için tasarlanmış bir dizi test geliştirildi. Sonuçlar, genellikle, parçalanmış DNA’ya sahip sperm yüzdesi, yani sperm DNA parçalanma indeksi (DFI) olarak rapor edilir. DNA bütünlüğü açısından test edilmiş olan spermler daha sonra tedavi için kullanılamaz, test sonucu yok edilirler. Hasar gören DNA’lı sperm yüzdesini bilebiliriz, ancak canlı canlı spermlerin DNA’ya zarar verip vermediğini asla bilemeyiz. Belli bir DNA hasarının niteliği ve şiddeti ortaya çıkmamasına rağmen, çeşitli yöntemler belirli bir numuneyi değerlendirirken geniş ölçüde uyumludur. Bununla birlikte, yöntemlerin çoğunda yüksek oranda uzmanlaşmış ekipmanlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Sperm DNA Hasar Testi Nedir?

Sperm DNA parçalanmasının değerlendirilmesi için kullanılan testler doğrudan ve dolaylı testlere bölünebilir. Doğrudan testler gerçek DNA kopmalarını bulmaya çalışırken, dolaylı testler sperm DNA’sının asit muamelesi gibi harici bir hakaret sonrasında kırılma duyarlılığını belirlemeye çalışmaktadır.

Yaygın Olarak Kullanılan Doğrudan Testler:

  • Terminal Deoksinükleotidil Transferaz aracılı Nick End Labeling (TUNEL),
  • Tek Hücreli Jel Elektroforez (COMET)
  • Yerinde Takma Çeviri (NT) tahlili

Sık Kullanılan Dolaylı Testler:

  • Akış sitometrik akridin portakalı tayini (sperm kromatin yapısı tahlili, SCSA)
  • Akridin Portakalı testi (AO),
  • DNA Break Detection-Floresan İn Situ Hibridizasyon (DBD-FISH)
  • Sperm Kromatin Dispertion testi (SCD).

“Önemli” DNA parçalanması ile “önemsiz” arasında ayrım yapabilecek hiçbir test yoktur. İnsan DNA’sının yalnızca bir kısmı önemli işlevlere sahiptir. DNA parçalanması işlevsiz alanlarda meydana gelirse, hiç önemli olmayabilir. Mevcut testler sadece toplam parçalanma miktarını ölçmektedir.

Parçalanmanın normal bir miktarı nedir konusunda net bir ayrım yok. Çeşitli testleri kullanan birçok çalışma, verimli erkeklerde parçalanmanın ortalama miktarının infertil erkeklerin ortalama miktarından daha düşük olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, verimli ve infertil erkekler arasında bulunan değerler arasında büyük bir örtüşme vardır. Spermdeki parçalanma miktarı hangi testin kullanıldığına ve hatta laboratuardan laboratuvara kadar aynı teste bağlı olarak çok değişebilir.

Sperm DNA’sı Neden Hasar Alır?

DNA’nın sperm içerisine yoğun ve kompakt ambalajlanması, onu dış dünyaya karşı korumaya yardımcı olur. Bununla birlikte, DNA hasarı, oluşma işlemi oluşabilir. Testikül spermatogenezi bu süre zarfında, sperm testisin travmasına veya aşırı sıcaklık derecesine karşı savunmasız olabilir. Testislere veya hatta aşırı derecede sıcak olan bir banyoda hasar olaydan 3 ay sonrasına kadar semen sayısında veya motilitede hafif geçici bir düşüş olarak ortaya çıkabilir. Testiste sürekli olarak sperm oluştuğu için sperm kalitesi iyileşir ve travmadan sonra üretilen sperm etkilenmez. Özellikle numunenin biraz alt optimal olduğu durumlarda, genellikle 3-6 ay arayla tekrarlanan semen analizleri önerilir.

Sperm Dna Hasarını En Aza İndirgemek İçin Herhangi Bir Şey Yapabilir Miyiz?

ROS varlığı semen örneklerinde tespit edilebilir, ancak DNA bütünlüğünü tehdit ettiği düşünülen ROS eşik seviyesinin ne olduğu tam olarak bilinmiyor. D vitamini A, C ve E gibi artan antioksidanların yüksek ROS düzeylerini önlemesine yardımcı olması mümkündür. Sigara, güçlü bir ROS kaynağı ve durmanın bazı sigara içicilerde sperma kalitesine yardımcı olduğu gösterilmiştir. Genel olarak, meni kalitesinden endişe duyan bir kişiye verilen tavsiyeler, yeterli antioksidan içeren dengeli bir diyet yemek ve sigarayı bırakmak olacaktır. Tıbbi antioksidan tedavilerin şimdiye kadar etkili olduğu gösterilmemiştir, ancak bu devam etmekte olan bir araştırma alanıdır.

DNA, insanlarda ve diğer organizmalarda kalıtsal maddedir. Şeker ve fosfattan yapılmış omurgalı DNA birimleri olan basit iki polimerden oluşur. DNA’daki bilgiler, DNA zincirlerine bağlanan bazlar adı verilen dört tür molekülden oluşan bir kod olarak saklanır. Bu üslerin sırası veya sırası, bir organizmayı inşa etmek ve muhafaza etmek için mevcut bilgileri belirler. DNA parçalanması, bazlara bir değişiklik olduğunda veya DNA zincirlerinin birinde veya her ikisinde fiziksel bir kopuk olduğunda oluşur.

Döllenme, ister cinsel ilişki sonucunda olsun ister tüp bebek tedavisi sonucunda laboratuarda meydana gelsin, sağlıklı bir yumurta ve sağlıklı bir sperm gerekir.  Sperm DNA’sı bebeklerin genetik materyalinin yarısına katkıda bulunur. DNA, parçalanmış DNA gibi bir şekilde anormal ise, üreme sürecinde bir arıza oluşturabilir ve bu nedenle sağlıklı bir bebek olma şansını düşürebilir.

Spermdeki DNA, sperm kafası içindeki proteinlerin etrafına sıkıca sarılmasıyla hasardan korunur. Bununla birlikte, erkek üreme bölgesinde sperm olgunlaşması sırasında, sperm kademeli olarak hasar görmüş DNA’yı düzeltme kabiliyetini kaybeder. DNA’nın doğru “paketlendiği” zaman, sperm “serbest radikaller” olarak adlandırılan zararlı moleküllerin etkisine karşı daha duyarlı olabileceği konusunda bazı öneriler var. Buna ek olarak, DNA hasarına sahip spermatozoa yüzdesinde artışa neden olabilecek başka faktörler de vardır. Bunların arasında en önemlileri sigara, genital sistem enfeksiyonu, testiküler kanser, özellikle Hodgkin hastalığı, ısı, böcek ilacına maruz kalma ve hava kirliliği.

Read More

Preimplantasyon Genetik Tanı Nedir?

Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranlarının Artmasını Sağlayan Uygulamaların Başında Genetik Tanı Yöntemleri Gelmektedir. Genetik Tarama Testi Sayesinde Sağlıklı Embriyoların Tespit Edilmesi Ve Anne Adayının Rahmine Transfer Edilmesi Mümkündür.

Preimplantasyon Genetik Tanı; İlaçla Yumurtalıkların Uyarılması, Yumurta Toplama (Opu) Aşaması Ve Döllenme Aşamaları İle Beraber Tüp Bebek Tedavisi İçerisinde Uygulanmaktadır. Yumurtalıkların Gelişmesiyle Beraber Yumurta Hücreleri Toplanır, Bu Aşamada Baba Adayından Sperm Hücresi Alınır Ve Alınan Üreme Hücrelerinin Döllenmesi Sağlanır. Ardından Döllenen Embriyolar Üç Gün Sonra 8 Hücreye Bölünür.

Preimplantasyon Tanı Basamakları Aşağıdaki Şekilde Devam Eder;

İlk Olarak Embriyoya Herhangi Bir Zarar Vermeden, Hücre Örneği Alınır.

Ardından Alınan Hücresinin Dna’sı Çıkarılır Ve Polimeraz Zincir Reaksiyonu İle Kopyalanır.

Ardından Embriyo Dna’sında Moleküler Analiz Sonucunda Hasarlı Ya Da Bozuk Bir Genin Olup Olmadığı Tespit Edilir.

Pgt Uygulamasından Sonra İse Genetiği Sağlıklı Olan Embriyolar Tespit Edilir Ve Aralarından En Sağlıklı Olan Embriyo Anne Adayının Rahmine Transfer Edilir. Bu Aşamada Geriye Kalan Sağlıklı Ve Kaliteli Embriyolar, Dondurularak Saklanabilir.

Preimplantasyon Genetik Tanıdan Genetik Bir Hastalığı Olan Veya Riskli Olan Herhangi Bir Çift Yararlanabilir.

Tüp Bebek Tedavileri ve Pgt Uygulamaları

Tüp Bebek Tedavileri Her Geçen Gün Geliştirilen Ve Yeni Tekniklerle Başarı Oranlarının Arttığı Bir Yardımcı Üreme Yöntemidir. Genetik Tanı Yöntemi Sayesinde, Embriyoların Dna’sı Ve Genetiği İncelenir. Tüp Bebek Tedavisinde Gebeliklerin Düşükle Sonuçlanmasının En Büyük Sebeplerinden Biri, Embriyonun Genetiğinin Bozuk Olmasıdır. Pgt Yöntemi Sayesinde, Bu Faktör Ekarte Edilmiş Olur.

Genetiği Bozuk Embriyoların Anne Adayının Rahmine Tutunma Ve Gelişme Şansı Bulunmamaktadır. Özellikle Kan Bağı Olan Çiftlerde, Daha Önce Kromozom Açısından Bozukluğu Olan Çocuk Sahibi Olan Çiftlerde, Kadının Yaşının İleri Olduğu Durumlarda, Tekrarlayan Düşüklerde Pgt Yöntemine Başvurulmaktadır.

Preimplantasyon Genetik Tanı Sayesinde:

  • Dünyaya Gelecek Olan Bebeğin Henüz Embriyo İken Yetişkinlik Döneminde Karşılaşabileceği Ciddi Hastalıklar,
  • Kromozom Eksiklikleri,
  • Anomali Riski,
  • Tek Gen Hastalıkları Tespit Edilebilir.

Embriyoya uygulanacak olan genetik tanı yöntemleri ile anormal durumlar tespit edilirse, bu embriyolar transfer edilmeyecektir. Bu sayede olası tüp bebek başarısızlık nedenlerinden bir kısmı elenmiş olacaktır.

Pgt Yöntemi Sayesinde:

Tekrarlayan Düşükler Genetik Tarama Yöntemi ile Önlenebilir,

Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Şansı Yükseltilebilir,

Embriyonun Cinsiyet Tayini Yapılabilir. Cinsiyet Tayini, Yalnızca Cinsiyet Geçişli Genetik Hastalıklar Sebebiyle Yapılabilmektedir. Aksi Halde Yasaktır.

Tüp Bebek Tedavilerinde Pgt Hangi Durumlarda Uygulanmaktadır?

  • Yaşı 35 ve İleri Olan Anne Adaylarına,
  • Cinsiyet Kaynaklı Genetik Bozukluk Sorunu Olan Kişilere,
  • Tek Gen Defekti Olan Kişilere,
  • Kromozomol Bozukluğu Öyküsü Olan Çiftlere,
  • Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlıklarında,
  • Tekrarlayan Düşük Öyküsü Olan Kadınlara,
  • Çiftlerde Var Olan Kromozom Yapı Bozukluklarının Çocuklarda Görülme İhtimali Varsa
  • Aralarında Kan Bağı Bulunan Çiftlere,
  • Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlıkları Olan Çiftlere,
  • Şiddetli Erkek Kısırlığı Durumlarında.
  • Pgt ile Tespit Edilebilecek Bazı Rahatsızlıklar Şunlardır;
  • Hemofili
  • Talasemi
  • Akondroplazi
  • Retinitispigmentoza
  • Kistikfibrozis
  • Tay Sach’s
  • Myotonikdistrofi
  • Orak Hücreli Anemi
  • Nörofibromatozis

Genetik Tanı Yöntemleri Güvenilir Midir?

Pgt yönteminin uygulanabilmesi için yumurtalıkların uyarılması, yumurta hücrelerinin toplanması, sperm hücrelerinin toplanması ve alınan üreme hücrelerinin döllendirilmesi gerekmektedir. Oluşan embriyolardan alınan hücre örnekleri, genetik açıdan teknolojinin sağladığı imkanlarla araştırılır. Pt yönteminde embriyolar hiçbir şekilde hasar görmemektedir. Yanılma payı yaklaşık olarak %2 olmaktadır.

Tek Gen Hastalığı Nedir?

İnsan Dna’sı Üzerine Şifrelenmiş Olan Genlerin Bozulması Ya Da Eksik Olması, Genetik Hastalıkların Oluşmasına Yol Açmaktadır. Genetik Hastalıklar Yaygın Olarak Akraba Evliliklerinde Ortaya Çıkmaktadır.

Türkiye’de Akraba Evliliklerin Oran Olarak Yüksek Olması, Genetik Hastalıkların Artmasına Sebep Olmakta ve Pgt Yönteminin Önemini Ortaya Çıkarmaktadır.

Tek Gen Hastalıklarından Bazıları İse:

  • Kistik Fibrosis,
  • Hemofili A1 Ve B,
  • Alpha L-1 Antitripsin Yetmezliği,
  • Tay Sach’s Ve Sickle Cell (Orak Hücreli) Anemi,
  • Retinitis Pigmentoza,
  • Talassemiler,
  • Alport, Gaucher’s,
  • Multiple Epiphyseal Displasia,
  • Neurofibromatosis,
  • Epidermolysis Bullosa,
  • Myotonic Dystrophy,
  • X-Linked Hydrocephalus,
  • Kanser Predispozisyonu Bunlardan Bazılarıdır.

 

Read More

Mikroçipli Tüp Bebek Tedavisi Nedir?

Tüp bebek tedavisi, günümüzde oldukça çeşitli tedavi yöntemlerine sahiptir. Mikroçipli tüp bebek tedavisi de bu yöntemlerden biridir. Mikroçipli tüp bebek tedavisi, sürekli gelişen teknoloji ile beraber kendini daha da geliştirmektedir. Bu sayede de her geçen gün başarı şansı artmaktadır.

Tüp bebek tedavisi, tek başına da başarı şansı yüksek bir tedavi olmanın yanında, mikro akışkan çip teknolojisi ile beraber oldukça başarılı sonuçlar alınmasını sağlamıştır.

Mikroçipli tüp bebek yöntemi; henüz her tüp bebek merkezinde kullanılmamaktadır. Genellikle teknolojik altyapısı yüksek ve yeniliklere açık sayılı merkezde bulunmaktadır. Ancak ilerleyen zamanlarda, sağladığı gebelik oranları ile her tüp bebek merkezinde uygulanacağı öngörülmektedir.

Mikroçipli Tüp Bebek Tedavisi Sunduğu Avantajlar Nelerdir?

Mikroçipli tüp bebek tedavisi, erkek kısırlıkları için oldukça avantajlıdır. Şayet baba adayının sperm sayısı çok az ise, mikroçipli tüp bebek tedavisi sayesinde gebelik şansı arttırılabilmektedir.

Bu yeni yöntem sayesinde çiftler ilk denemelerinde gebelik sağlayabilir ve sağlıklı bir bebeğe sahip olabilir.

Mikroçipli Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Tüp bebek tedavisi uygulanan anne ve baba adaylarına uygulanan yöntemler, mikroçipli tüp bebek tedavisinde de uygulanabilmektedir. Bu tedavi yönteminde, ilk olarak anne adayının yumurta sayısını arttırmak için ilaç tedavisine başvurulur. Bu sayede anne adayının daha fazla sayıda yumurta elde edilebilecek ve tedavide başarı şansı arttırılacaktır. Yumurtalar istenilen olgunluğa ulaştığında ise toplanacaktır. Yumurta hücreleri laboratuvar şartlarında muhafaza edilir ve baba adayından alınan sperm hücreleri ile döllendirilir. Bu aşamalar, klasik tüp bebek tedavisinde uygulanan aşamalardır.

Mikroçipli tüp bebek tedavisinde ise; yüksek kaliteli embriyolar seçilir. Bu yöntemde, kaliteli ve daha az kaliteli embriyolar iki ayrı tarafa toplanır ve bu sayede kaliteli embriyolar tercih edilebilir. Geliştirilmiş sperm çipleri ile hormonların ortaya çıkarmış olduğu mikro kanalcıklar sayesinde, vücudun kendi işleyişine benzetilmeye çalışılmıştır. Aynı bir süzgeç gibi sağlıklı ve kaliteli olan spermler diğer spermlerden ayırt edilmektedir. Mikro kanalcıklarda bulunan bu sağlıklı spermlerin farklı bir yerde depolanması sağlanır. Mikro enjeksiyon yöntemi ile birbirinden ayırt edilmiş olan spermlerin yumurta hücresiyle döllendirilmesi ile beraber, anne ve baba olmak isteyen adayların bu isteklerine kavuşma şansı daha da artar.

Doğal Ortam Mikroçip Yöntemiyle Taklit Ediliyor”

Sperm DNA’sında gelişen fragmantasyon adı verilen hasarlar, embriyo kalitesinin de düşmesine yol açar. Bu aşamada da tüp bebek tedavisinde başarısızlık söz konusu olabilir. Mikroakışkan çipler ise; sperm kalitesinin ve hareketliliğinin yetersiz olduğu hastalarda; en iyi ve kaliteli spermin bulunmasını sağlar. Bu aşamada morfolojik, genetik ve fizyolojik olarak en iyi durumda olan spermlerin bulundukları ortamdaki hareketsiz, olgunlaşmamış ve düşük kaliteli spermlerden süzülüp ayrılarak toplanmasını sağlamaktadır.

Mikroakışkan çiplerle başlanan tedavi neticesinde elde edilen sperm hücrelerinin hareketliliği, canlılığı ve DNA’sı daha iyi olmaktadır. Yeni sayılabilecek bir teknoloji olması hasebiyle, her tüp bebek merkezinde rutin olarak uygulanmamaktadır. Ancak tüp bebek tedavisinde başarı şansının bu yöntem ile yükseltilebileceği belirtilmiştir.

Anne Adaylarında Psikolojik Olarak Ne Gibi Değişimler Oluyor?

Tüp bebek tedavisinde uygulanan tüm tedaviler, neredeyse anne adayının üzerinde uygulandığı için, kadınlar bu aşamada biraz daha yıpranabiliyor. Bu tedavilerin sonucunun belli olmaması da anne adaylarını strese sokabiliyor. Özellikle tekrarlayan tüp başarısızlıklarında bu hayal kırıklığı daha büyük olabiliyor. Bu sebeple de gelecek denemelerde çiftlerin motivasyonu düşebiliyor ve tedaviye etkin olarak katılımları sınırlı kalıyor. Bu aşamada mikroçipli tüp bebek tedavisinin anne adayının psikolojisine desteği ise oldukça önemlidir. Başarı şansının daha yüksek olduğunu bilen anne adayı, tedaviye etkin bir katılım sağlayacak ve inancı artacaktır. Bu sayede de psikolojik çöküşlerin önüne geçilebilecektir.

Neden Tüp Bebek Tercih Ediliyor?

Tüp bebek tedavisi, en sık tercih edilen ve başarı oranının en yüksek olduğu tedavi yöntemidir. Diğer yardımcı üreme yöntemleri, şiddetli kadın ya da erkek kısırlıklarında yetersiz kalabilir. Geliştirilen tüp bebek yöntemleri, her geçen gün başarı şansının artmasına ve daha çok çiftin yüzünün gülmesini amaçlamaktadır. Günümüzde tüp bebek tedavi yöntemleri ile %80 kısırlık sorunları çözülebilmektedir.

Tüp bebek tedavisinin yanında, başarıyı arttıran mikroçipli yöntemler gibi destekleyici tedaviler de gebelik şansının yükselmesini sağlıyor.

Read More